| Yaşam döngüsünü hiç rakibi olmadan tamamladı; servis dışı bırakıldı. Ve yeniden burada sıkıştık kaldık. 1950lerde sahip olduğumuz askeri ve ticari kapasite seviyesindeyiz. | TED | أمضت دورة حياة كاملة من دون منافسة; أخرجت من الخدمة. و نحن عالقون هناك مع نفس القدرة في المقاتلات العسكرية و شركات السفر التجارية الموجودة منذ أواخر الخمسينات. |
| - Evet biliyorum, bu yüzden sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | أجل، نعلم ذلك. لذلك نحن عالقون |
| Adam gidene dek, burada sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | حسناً؟ حتى يغادر ، نحن عالقون هنا |
| Bir barda sıkıştık kaldık, belki de günlerce sürecek ve bu gece yeni garsonun izin günü mü? | Open Subtitles | نحن محاصرون في حانة ربما لإيام وهذه الليلة النادلات الجديدات لا يعملن ؟ يكفي |
| Burada sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | نحن محاصرون هنا. |
| Cennetle cehennem arasında sıkıştık kaldık. Sadece biraz daha bilgi istiyorum. | Open Subtitles | بالطبع لقد علقنا بين الجنة والجحيم |
| Bu adada bir avuç... zevk-için-öldürecek-adam arayan psikopat denizcilerle sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقان على جزيرة... مع مجموعة من مشاة بحريين مجانين يحبون العنف. |
| İnanamıyorum ya. Burada sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | لا أصدق هذا ، نحن عالقون بالضاحيه |
| - sıkıştık kaldık yani. - O kadar da kötü değil. | Open Subtitles | نحن عالقون هنا إذن - الأمر ليس سيئاً للغاية - |
| Fırtına çıkmış olmalı. sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | حتمًا مرّت عاصفة من هنا، نحن عالقون. |
| Lanet olası bir hiçliğin ortasında sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | إذاً نحن عالقون وسط المجهول |
| - Brooke, buraya sıkıştık kaldık! | Open Subtitles | نحن عالقون ، بروك |
| - İki katın arasında sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقون بين الطوابق |
| Burada sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | نحن محاصرون هنا. |
| Biz sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | لقد علقنا يا رجل |
| - Burada sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | -لقد علقنا |
| 10. katta sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقان في الطابق العاشر. |