| Tüm riskleri göze alarak varsayımımın geçerliliğini sınamak istedim. | Open Subtitles | عزمت أن أختبر صحّة فرضيّتي على الرغم من المخاطرة. |
| Beni böyle sınamak sence akıllıca mı? | Open Subtitles | كم سيجعلك هذا ذكياً, اختباري هكذا؟ |
| Grebe kuşlarının sadece bir eşleri olur, ...ama dişi, eşinin devam eden bağlılığını sınamak zorunda ve bunun için onu geleneksel bir dansa davet ediyor. | Open Subtitles | طيور كلارك الغاطسة تتزاوج مدى الحياة، لكن يجب أن تختبر الإناث وفاء شريكها المستمرّ، وتقوم بذلك بدعوته لينضمّ إليها في رقصة ذات طقوس. |
| - Sanırım seni sınamak istedim. - Beni sınamana gerek yok. | Open Subtitles | ربما اردت اختبارك ربما لا اريد ان تختبرني |
| Bunu sınamak için; Carnegie Mellon Üniversitesi kampüsünde bir deney yaptık. | TED | لاختبار ذلك، قمنا بعمل تجربة في حرم جامعة كارينجي ميلون. |
| Kapı açıldığında onu sınamak için zamanım olacak. | Open Subtitles | عندما يفتح الباب سيكون لدي الوقت لاختباره |
| İbrahim, imanını sınamak üzere oğlunu kurban etmeye hazırlandı. | Open Subtitles | ابراهيم استعد ليضحي بابنه كاختبار ايمان. |
| - Gerçekten öyle, bayan. Bunlar hep bizleri sınamak için. | Open Subtitles | حقا يا سيدتى العزيزة ,هذه الشياء تُرسل لنا ليختبرنا |
| Karate becerilerinizin ne kadar ...iyi olduğunu sınamak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أود أن أختبر كم جيدة مهارات كاراتيةه. |
| Bu teoriyi sınamak isterdim. | Open Subtitles | أود أن أختبر هذه النظرية تمتالترجمةبواسطةملكةالسيوف translatedbyqueenofswords |
| Kursağını sınamak istedim. İbret vericiydin. | Open Subtitles | أردت أن أختبر إرادتك، ولقد كنت مثاليا |
| Beni sınamak ister misin? | Open Subtitles | هل تريد اختباري ؟ |
| - Beni sınamak istemezsin. | Open Subtitles | -لن ترغب في اختباري |
| Birini sınamak mı istiyorsun? | Open Subtitles | اتريد ان تختبر احدهم؟ |
| Cesaretini mi sınamak istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أن تختبر شجاعتك؟ |
| Tanrı beni ıstırapla sınamak istediğinde yağdırsaydı başıma her türlü acı ve utanç ruhumun bir köşesinde bir damla sabır bulabilirdim. | Open Subtitles | لو طاب للسماء ان تختبرني باشد البلايا فافسدتني بكل انواع الالالم والعار فوق رأسي العاري .. لوجدت في زاوية نفسي موضع بسيط للصبر |
| - Ne de çok konuşuyorsun. - Beni sınamak mı istiyorsun? | Open Subtitles | تحرك شفتيك كثيرا - هل تريد ان تختبرني ؟ |
| Yaşadığı sorun ise bu fikri sınamak adına ihtiyaç duyduğu idrarın yaşlı kadınlardan olması gerektiğiymiş. | TED | من الواضح أن المشكلة في هذا أنه لاختبار نجاح هذه الفكرة، احتاج للكثير من البول من النساء المسنات. |
| Eğer dini bütün insanlar olsaydık... ahlakımızı sınamak için uygun bir ortam olurdu. | Open Subtitles | إنها بيئة ملائمة لاختبار مدى تمسكنا الأخلاقي لو كنا جميعاً من تنظيم ديني ما |
| Yoda'yı buraya, savaşta onu sınamak için davet etmedim. | Open Subtitles | لم اطلب حضور (يودا) الى هنا لاختباره فى معركة |
| Yanılıyorsam düzeltin ama merakımdan soruyorum acaba bu sahte hesapların düzenlenme nedeni yatırım uzmanlarını sınamak mıydı? | Open Subtitles | ويمكنك تصحيح كلامي إن كنت مخطئاً، ولكن يثير فضولي أن أعرف إن كانت هذه الحسابات الزائفة قد أُضيفت كاختبار من نوع ما للمديرين الماليين المحتملين. |
| Dinle pek işi olan biri değilim ama birisinin, onu bizi sınamak için yolladığına inanıyorum. | Open Subtitles | أنا لست متدينا ولكن أعتقد بأن شخصا ما ارسلها هنا ليختبرنا |
| Bu aptal oyunlar için zamanım yok cesaretini sınamak ve 'animality'ni keşfetmen gerekir. | Open Subtitles | لا وقت لديّ لهذة الألعاب السخيفة لتختبر شجاعتك وتجد جانبك الحيواني لابد أن تكون في طور الأحلام |
| Bunu beni sınamak için kafadan uydurdunuz değil mi? | Open Subtitles | لقد اختلقت ذلك توا لاختباري, أليس كذلك؟ |
| Anlaşılan bugün bizi sınamak isteyen yalnızca Tanrı değil, çocuklar. | Open Subtitles | يبدو أن القدر ليس هو الوحيد الذي ينوي اختبارنا اليوم يا أولاد |