| O zaman Sırıtmayı kes, ve ne bulduğunu söyle. | Open Subtitles | توقفي عن الإبتسام إذاً و أخبريني بما لديكِ |
| Salak gibi Sırıtmayı bırakıp gerçek adını söyle! | Open Subtitles | توقف عن الإبتسام كالأحمق وأعطني إسمك الحقيقي |
| Kes şu aptal Sırıtmayı. Burası ordu. | Open Subtitles | لماذا هذه الابتسامة السخيفة يا أيها الجندي نحن في الجيش |
| Suratındaki Sırıtmayı dilimlere ayırırım, duydun mu? | Open Subtitles | أو سأقطع تلك الإبتسامة من وجهك هل تسمعيننى ؟ |
| Başkan, Tanığa yüzündeki Sırıtmayı silmesi konusunda bilgi verirmisiniz? | Open Subtitles | رئاسة القاضي, هل يمكنك أمر الشاهد بأن يمحو تلك الإبتسامه من على وجهه ؟ |
| Çıktığımızdan beri Sırıtmayı kesmedin. Senin kurbanın kim? | Open Subtitles | لم تكفي عن الابتسام منذ خرجنا، من هو ضحيتك؟ |
| - Sırıtmayı keseceğimi hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | -لا أظنني أبداً سأتوقف عن التبسم |
| Pişmiş kelle gibi Sırıtmayı bırak ve bana burada neler döndüğünü anlat! | Open Subtitles | إمسحْ تلك الإبتسامةِ الزائفة مِنْ وجهِكِ وأخبرُني ماذا يجري هنا! |
| En azından bu kendini beğenmiş Sırıtmayı özleyeceğim, paramızı çevirdikten sonra, seni sonsuza dek terk edeceğim. | Open Subtitles | لسوف أفتقد ابتسامتك المتكلّفة العنجهيّة بعد أن نحوّل أموالنا وأغادر إلى الأبد |
| Sırıtmayı kes. Salak gibi gözüküyorsun. | Open Subtitles | توقف عن الإبتسام هكذا تبدو كالأحمق |
| Kesin Sırıtmayı. | Open Subtitles | توقفا عن الإبتسام سألتقط لكما صورة |
| Sırıtmayı bırakabilirsin artık. | Open Subtitles | بإمكانك التوقّف عن الإبتسام الآن. |
| Kesin birbirinize Sırıtmayı. | Open Subtitles | توقفوا عن الإبتسام لبعضكم البعض |
| Sırıtmayı kes, seni gerzek! | Open Subtitles | توقفي عن الإبتسام, أيتها الوغدة! |
| Ya salak gibi Sırıtmayı kesersin... ya da gözlerini oyup beynini sikerim! | Open Subtitles | ثلاث ثوان فقط أيها الأبله لتمحي هذه الابتسامة الغبية عن وجهك |
| "Serendipity." * beklenmedik şeyleri tesadüfen bulma yeteneği O Sırıtmayı suratından silmek için beş saniyen var. | Open Subtitles | عندك خمس ثواني لمسح تلك الابتسامة من وجهك |
| Sadece o yüzündeki o ukala Sırıtmayı bozmak istedim. | Open Subtitles | كل ما أريده هو مسح تلك الابتسامة المغرورة عن وجهه |
| birincisi Sırıtmayı kesermisin. çocuk değilim ben. | Open Subtitles | اولاً، أزل هذه الإبتسامة من وجهك، لستُ طفلاً |
| Pis pis Sırıtmayı bırak. | Open Subtitles | أزل هذه الإبتسامه. |
| Sapıklar gibi Sırıtmayı bırak da işinin başına dön. | Open Subtitles | كفّ عن الابتسام كمعتوه لعين و عد للعمل |
| "Sevgili Jake mektubun daha yeni elime geçti... ve durmadan Sırıtmayı bırakamıyorum." | Open Subtitles | ...(عزيزي، (جيك" لقد استلمت رسالتك للتو و لايمكن التوقف عن التبسم" |
| Uyuşmuş-şeytansı suratından sil şu aptalca Sırıtmayı! | Open Subtitles | إمسحْ تلك الإبتسامةِ الغبيةِ مِنْ غبيكَ، يُخدّرُ وجهاً شريراً! |
| En azından bu kendini beğenmiş Sırıtmayı özleyeceğim, paramızı çevirdikten sonra, seni sonsuza dek terk edeceğim. | Open Subtitles | لسوف أفتقد ابتسامتك المتكلّفة العنجهيّة بعد أن نحوّل أموالنا وأغادر إلى الأبد |
| Sırıtmayı kesin göt kafalılar! Dağılın! | Open Subtitles | امْسحُ التكشيرِ مِنْ وجوهِكَ، انصراف! |