| Veliaht Prens hayattayken, Sırbistan ile iyi geçinmenin baş savunucularından biriydi. | Open Subtitles | في حياته ، كان ولي العهد نصيراً للتعايش السلمي مع صربيا |
| Sırbistan da Slav devletlerini kurarak, hedefi için başlattığı savaşın bittiğini fark etti. | Open Subtitles | وأدركت صربيا أن هدفها من بدء الحرب إنتهى بتأسيس دولتها السلافية الكبرى الخاصة |
| Bilirsiniz, biz bu büyük ve hicivli eylemi yaptığımız zaman Sırbistan'da bir avuç kafadan çatlak öğrenciydik. | TED | هل تعلمون ، لقد كنا مجموعة صغيرة من الطلبة المجانين في صربيا ، لقد خلقنا هذه القصة الفكاهية. |
| Sırbistan'da devrim olduğunda Belgrad'a giden ilk kişilerden birisi bendim. | TED | كنت من أوائل الناس الذين دخلوا بلجراد حينما حدثت الثورة في صربيا. |
| Sırbistan'ın zayiatı 1 nci Dünya Savaşının en yüksek oranıydı. | Open Subtitles | لكن معدل موت الصرب كان الأعلى خلال الحرب العالمية الأولى. |
| 5 Nisan 1941 Sırbistan'da bir yer... | Open Subtitles | الخامس من أبريل عام 1941 في مكان ما في صربيا |
| Pasifik'e kadar Büyük Sırbistan! | Open Subtitles | ـ لا ، إنكم شعب المسالمين صربيا العظيمة من هنا للمحيط الهادى |
| Sırbistan, Bosna ve Arnavutluk onların kontrolü altındaydı. | Open Subtitles | حيث خضعت لحكمهم صربيا ، البوسنة وألبانيا. |
| Sırbistan, Türkleri topraklarından atmış ve bağımsız bir Slav Krallığı olarak ortaya çıkmıştı. | Open Subtitles | تخلصت صربيا من الأتراك وأعلنت نفسها مملكة مستقلة للعرق السلافي. |
| Sırbistan, imparatorluktan ayrılmak istedi. | Open Subtitles | كانت صربيا تريد الانفصال عن الإمبراطورية |
| Sırbistan'ın en büyük müttefiki Rusya ve en büyük düşmanı Avusturya. | Open Subtitles | وهما ، روسيا .. أكبر حلفاء صربيا والنمسا .. |
| Majestelerine Sırbistan ile savaşın kaçınılmaz olduğu konusundaki fikrimi ifade ettim. | Open Subtitles | -عبرت لجلالته عن رأيي بأن الحرب مع صربيا لا يمكن تجنبها |
| Alman Dışişleri Bakanı'na göre Avusturya, Sırbistan ile meselesini sessizce halletmeliydi. | Open Subtitles | قرر وزير الخارجية الألماني أنه يمكن للنمسا أن تسوي مسألة صربيا تماماً |
| Savaşın ilk ayında, Batı Sırbistan'da 4.000 sivil öldürüldü ya da kayboldu. | Open Subtitles | في أول شهور الحرب ، قُتل أو اختفى في شرق صربيا 4 آلاف مدني |
| Sırbistan'ın kayıpları için yapılan bir anıtta "Boşuna ölmediler" yazar. | Open Subtitles | تقرأ على النصب التذكاري لقتلى صربيا عبارة "لم يموتوا عبثاً" |
| Avukatlar Sırbistan meselesinde tarzımızı yumuşatmamızı istiyorlar. | Open Subtitles | المحامون طلبوا منا تخفيف التغطية على صربيا |
| Şu anda, Sırbistan'dan gelen yakıt ve sigara işini onlar yürütüyor. | Open Subtitles | و الآن فهم يديرون تجارة البترول و التبغ "القادمة من "صربيا |
| Sırbistan Karadağ'daki tüm patlayıcı uzmanlarının listesini istedim. | Open Subtitles | حسنا.. لقد طلبت قوائمنا عن خبراء التفجير في صربيا ومونتينيقرو |
| Savaştan sonra Sırbistan'da ne bileyim 100,000 çocuk falan yetim kalmıştır. | Open Subtitles | بعد الحرب، كان هناك ما يقارب 100 ألف يتيم في "صربيا" |
| Sırbistan'ın, Berkshire'dan denize açılma talebinin yok olduğunu söylemek istedim. | Open Subtitles | قصدت أن أقول بأن صربيا ليس لديها المزيد من الحق لطلب العبور إلى البحر من بيركشاير |
| Ayrıca "Cani" de bir erkek ve özellikle Sırbistan'dan ve Hırvatistan'dan kadınları getiren bir insan taciriydi. | Open Subtitles | وهي أيضاً لقب رجل كان متاجر بالبشر تخصصه النساء الصرب والكروات |