| Bu şehrin sakinleri, sırtlanların önemli bir hizmet sağladığına inanıyor. | Open Subtitles | سكّان هذه المدينة يعتقدون أن الضباع توفّر لهم خدمة مهمة |
| Simba, sırtlanların krallığı ele geçirmesine izin verdi. | Open Subtitles | سيمبا لقد ترك الضباع تتولى الحكم في مملكة الأسود |
| Sen ben, aslanların kükremesi, zürafaların sessizliği ve sırtlanların kahkahası. | Open Subtitles | أنت , أنا , زئير الأسود , صمت الزرافات , ضحكات الضباع |
| Asıl soru şu, sırtlanların beyni neden böyle evriliyor? | Open Subtitles | السؤال هو , لماذا هذه الضباع لم تتطور مثل هذا الدماغ ؟ |
| sırtlanların arasındaysa, dişinin sözü geçer, anladın mı? | Open Subtitles | ولكن عند الضباع الحكم يكون للإناث، هل فهمتي؟ |
| Örneğin sırtlanların aslan öldürdüğü bilinir. | Open Subtitles | الضباع كمثال .. عُرفت لأجل قتل الأسود |
| sırtlanların daveti, daha fazla sırtlanı çekiyor. | Open Subtitles | العواء: يسبب المزيد من الضباع في الحضور |
| - Kızı sırtlanların tuttuğunu duydum. | Open Subtitles | -سَمعت بأنهم كَانوا يُسلّمونهاَ الى الضباع. |
| sırtlanların hepsi dişi sanırım. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى أنهم جميعاً أنثى الضباع |
| sırtlanların hepsi dişi sanırım. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى أنهم جميعاً أنثى الضباع |
| Masai kabilesi üyeleri bana sırtlanların insan konuşmalarını anladığını söylemişti. | Open Subtitles | .. ( لقد أخبرني رجال قبيلة ( ماساي أنّ الضباع تستطيع فهم كلام البشر |