| O şekilde sessizce sıvışmak kendimi genç hissettirmişti. Ben suçsuzdum. | Open Subtitles | التسلل من غمار الحياه بهذه الطريقة، أشعرني بأني شاباً صغيراً ، كانت جلسة بريئة. |
| Kampüsten sıvışmak lâzım, zor iş. | Open Subtitles | علي التسلل من الحرم المدرسة، وهذا أمرُ خطير. |
| Aslında, arkadan sıvışmak daha mantıklı. | Open Subtitles | في الواقع , من الأفضل لك التسلل من الخلف |
| Bir dahaki sefere çocuklara ne diyeceğimizi düşünürüz. - Böyle sıvışmak zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | في المرّة المقبلة، سنكتشف ما علينا قوله للصغيرين حتّى لا تضطر للتسلل خارجاً هكذا |
| - Bir dahaki sefere çocuklara ne diyeceğimizi düşünürüz. Böyle sıvışmak zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | في المرّة المقبلة، سنكتشف ما علينا قوله للصغيرين حتّى لا تضطر للتسلل خارجاً هكذا |
| sıvışmak. Doğru. | Open Subtitles | التسلل , صحيح فريد * بالكاد يمكنها ربط حذائها * |
| Gecenin bir yarısı yabancı çocuklarla sıvışmak. | Open Subtitles | التسلل في منتصف الليل مع صبية غريبة |
| Kelimenin tam anlamıyla sıvışmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | اضطررت إلى التسلل حرفيا بعيدا. |
| Arka kapıdan sıvışmak. | Open Subtitles | التسلل إلى الباب الخلفي |
| Böyle gizlice sıvışmak da neyin nesi? | Open Subtitles | كيف تجرء على التسلل كهذا؟ |
| Geçen hafta Brown County'e gizlice sıvışmak belki harika bir fikir değildi ama-- | Open Subtitles | ربما التسلل إلى مقاطعة (بروان) الأسبوع الماضي - لم تكن بالفكرة الصائبة, لكن ... |
| ve çoban yüzüğü kralın kalesine sıvışmak, kraliçeyi ayartmak ve krala süikast için kullanır. | Open Subtitles | وانه استخدم هذا الخاتم للتسلل الى قلعة الملك وإغواء الملكة للتآمر ضد الملك |
| Pencereden sıvışmak ve girmek için iyi bir alanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا مزراب جيد للتسلل من النوافذ |