| - saçımla o kadar uğraştım ki artık gerçek rengim ne unuttum. | Open Subtitles | كنت قلقة حول شعري كثيرا. حتى انا لا أعلم ما لونه الان. |
| Sanırım saçımla yeterince oynadın. | Open Subtitles | أعتقد أنك ارتكبت أفعال حمقاء مع شعري وبما يكفى |
| Ya kardeşlik birliklerindeki çocuklar saçımla dalga geçerler ve beni faşistler gibi döverlerse? | Open Subtitles | لكن ماذا لو قام أولائك الطلاب السيؤون بالسخرية من شعري و ضربي مثل الفاشيين وما إلى ذلك |
| saçımla alay eden son kişi hala başını kıçından çıkarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | آخر شخص هزئ بشعري .. لا زال يحاول اخراج راسه من مؤخرته |
| Bu kadarı da fazla ama. saçımla dalga geçti. | Open Subtitles | هذا يكفي , لقد تخطى حدوده لقد تهزأ بشعري |
| Eğer hala burdaysan bize bir işaret ver. Bir ses çıkar veya saçımla oyna. | Open Subtitles | إذا كنت ما تزال معنا، إمنحنا إشارة أصدر صوتاً، أو تلاعب بشعري |
| -Yeni saçımla tanıyamadın mı beni? | Open Subtitles | أنت لم تعرفنى بتصفيفة شعرى الجديدة ؟ |
| saçımla işim biter bitmez çıkıyorum. | Open Subtitles | سأخرج من الباب حالما أنتهي من تسريح شعري |
| New York'a geldiğimde, kıvırcık saçımla ve bu sesle beni kimsenin ciddiye aldığını sanıyor musunuz? | Open Subtitles | عندما وصلت الى نيويورك مع شعري المجعد وهذا الصوت هل تعتقدون ان احدهم اخذني بجدية؟ |
| saçımla annemin ortak tek özelliği ikisinin de kafasının güzel olması. | Open Subtitles | الشّيء الوحيد المُشترك مابين شعري *وأمّي هو أنّ كِلاهُما مُرتفع *مخمـور |
| Babam geçen gün, saçımla ilgili biraz yorum yaptı. | Open Subtitles | أبي أخذ يُعلق علي شعري منذ أيام |
| Bak, saçımla bir şey yapıyorum. | Open Subtitles | يا رجل، أفعل هذا الشيء مع شعري. |
| saçımla olsun, sesimle olsun, denge tahtamla yaptığım egzersizlerle olsun... | Open Subtitles | شعري ، وصوتي و توازني في مكان التدريبات |
| Makyajım ve saçımla o ilgilenmişti. | Open Subtitles | فعل شعري وماكياج، وأنه لن يرتاح |
| Bir keresinde benzin istasyonundaki adam saçımla yaramazca bir şey yapmak için bana 500 dolar teklif etti. | Open Subtitles | شخص ما في محطة الوقود عرض علي 500 دولار لأفعل شيء بذيء بشعري |
| Annem saçımla ilgili bir şeyler yapmamı söyledi. | Open Subtitles | أمّي تقول بأنّني يجب أن أعمل شيء بشعري |
| Söz ver saçımla çok uğramayacaksın, anlaştık mı? | Open Subtitles | عديني بأنكِ لن تعبثي بشعري... أكثر مِن اللازم, اتفقنا؟ |
| Ona okurken saçımla oynuyordu. | Open Subtitles | عندما كنت اقرأ له كان يلعب بشعري |
| Kuşlar saçımla uğraşıyorlar. Benim de intikamım sert olur. | Open Subtitles | تعبث العصافير بشعري وأعود لأنتقم |
| Charlie amca, anneme saçımla yerlere nasıl paspas attığını göstersene. | Open Subtitles | يا عم (تشارلي)، أري أمي كيف أنظف الأرضية بشعري |
| Geriye satacak saçımla erdemim kaldı bir tek. | Open Subtitles | كل ما تبقى لىّ لبيعه هو شعرى و شرفى |