| Ne dersin, o insanları sağ salim bankadan çıkarabilecek miyiz? | Open Subtitles | لو أننا فقط نستطيع إخراج هؤلاء الناس بأمان من البنك |
| Oraya sağ salim vardığın için çok mutluyum. Ee, nasıl gidiyor? | Open Subtitles | حسناً ، أنا سعيدة أنكِ بأمان كيف تجري الأمور إذاً ؟ |
| Kendi ailemi bile koruyamadım ben. Onları buraya kadar sağ salim getirdin. | Open Subtitles | ـ لكني لا أستطيع حتى حماية عائلتي ـ لقد وصلت بهم بسلام |
| ABD Hükümeti adına, sağ salim dönmene ne kadar rahatladığımı söylemek istiyorum. | Open Subtitles | نيابة عن الحكومة ، أود ان أقول كم أنا سعيد لعودتكِ سالمة |
| Şefe onu sağ salim geri getireceğimize söz verdik. | Open Subtitles | لقد قطعنا وعداً للزعيم أننا سنجلبه سالماً غانماً |
| Ve onları eve sağ salim götürmek için söz verdiğimi söyle. | Open Subtitles | وأَعِدكم بأن أبذل كل ما بوسعي لكي أعيدكم إلى الدِيار سالمين. |
| Seni hotel' bırakabilirim seni de eve sağ salim götürebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إيصالكِ للفندق ، إيصالك للمنزل بأمان .. حلت المشكلة |
| Erkeklerimizin Kutsal Topraklar'dan sağ salim dönüşünü kutlamak için bana katılmanıza çok sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرورة جدا لموافقتكم للحضور في الإحتفال بعودة رجالنا من الأرض المقدّسة بأمان |
| O seni uzun süredir kavuşamadığın oğluna sağ salim ulaştırır. | Open Subtitles | سيقودكِ بأمان الى يدىّ إبنكِ الذى تغيبتِ عنه لفتره طويله |
| Aşağı indiğinde o kattaki dahili telefona bas böylece sağ salim indiğini biliriz. | Open Subtitles | إضغطي على نظام الاتصال الموجود في شقتك عندما تنزلين حتى نعلم بأنك بأمان |
| - Eun Suk! Dün gece eve sağ salim vardın mı? | Open Subtitles | انتِ يا أون سوك هل عدتِ للبيت بأمان ليلة امس ؟ |
| Toy'un arkadaşı Patrick Keenan geçtiğimiz Salı günü sağ salim eve dönmüştü. | Open Subtitles | لعبة صديقة باتريك كينان عاد الى الوطن بسلام هذا يوم الثلاثاء الماضي |
| Bana Londra'ya sağ salim geldiğini telgrafla bildirip adresi olan Langham oteline, gelmemi söyledi. | Open Subtitles | و قد ارسل لى تلغرافا من لندن يقول فيه انه وصل بسلام و يطلب منى الحضور حالا |
| Güzel. Şimdi bize sağ salim dönmesi için dua edelim. | Open Subtitles | علينا أن نتوجه بالصلاة حتي تعود إلينا تلك الفتاة سالمة |
| Eve sağ salim vardığını ve duş aldıktan sonra arayacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّها عادت إلى المنزل سالمة وستتصل بي بعد أن تستحم. |
| Üzülmeyin bayan... Büyük Britanya'nın tüm gücünü Ray'i sağ salim geri getirmek için kullanacağız. | Open Subtitles | بالتأكيد ، لاداعي للقلق ياسيدتي أؤكد لكِ أن الإمبراطورية البريطانية ستضمن لكِ عودته سالماً |
| Kendimden biliyorum, Bay Musgrove sürekli mahkemelere gider, eve sağ salim döndüğüne çok memnun olurum. | Open Subtitles | انا أعلم بهذا فالسيد مسغروف كان دائما يذهب للمحاكمات العسكرية وأسعد دوماً لرجوعه للمنزل سالماً |
| Bu hacılara mutlu bir yolculuk ve huzurlu günler nasip et ki, senin kutsal meleğinin rehberliğiyle gidecekleri yere sağ salim ulaşsınlar. | Open Subtitles | ندعو أن يحظى هؤلاء الحجاج برحلة سعيدة و أيام من السلام و لتحيط بهم الملائكة فاليصلوا إلى وجهتهم سالمين |
| Gordon... önce, en sonunda, ve hepsinden önce, sağ salim döneceksiniz. | Open Subtitles | جوردون ، اولا و أخيرا و قبل كل شئ ستعود سالما |
| Prens serçe parmağını prensesin serçe parmağına takarak sağ salim döneceğine dair söz verdi. | Open Subtitles | الامير وعد ان يعود حياً شبك اصبعه بأصبعها |
| Bir şoför, müşterisi sağ salim eve dönene kadar hiçbiryere gitmez. | Open Subtitles | لا ينتهي عمل السائق قبل أن تكون زبونته في بيتها آمنة |
| Daha fazla bunu tartışmayalım. sağ salim ulaştığınız için çok memnunum. | Open Subtitles | دعينا لا نناقش هذا أمام الآخرون أنا سعيد انكِ وصلتِ بسلامة |
| Buraya bahçe çitiyle dönmezseniz... ..bu ormandan sağ salim geçemezsiniz. | Open Subtitles | أنتم يجب أَن تعودوا هنا مع شربرى وإلا لن تعبروا هذه الغابة أحياء |
| Sabah evden çıktığımda, akşam geriye sağ salim dönüp dönmeyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | في الصباح، لست متأكدًا مما إذا كنت سأعود إلى المنزل سالمًا. |
| Şu anda sağ salim hayatta olduğuma göre, bunun böyle kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | ولكن منذ أن خرجت سليماً سأكون سعيداً لو تركتوها عند هذا الحد |
| Ve hepimiz buradan sağ salim çıkıp gidelim | Open Subtitles | ونستطيع جميعنا الخروج من هنا آمنين وسالمين |
| Colombia' da sağ salim seks kulübümü işletmeye başladığımda. | Open Subtitles | عندما اكون بامان فى كلومبيا و ادير الملهى الليلى الخاص بى |
| sağ salim eve döneceğini umut ediyoruz. | Open Subtitles | ونحن نبقى متفائلين عودتها الآمنة النهائية. |