"sağlayın" - Translation from Turkish to Arabic

• تأكد
• تأكدوا
• إجعل
• احرص
• اجعلهم
• اجعله
• اجعلوا
• احرصوا
• تأكّدي
• اجعلوها
• واجعلهم
• التزموا

Adamların dinlenmesini ve develerin hazırlanmasını sağlayın.
تأكد من استراحة الرجال وأستعداد الجمال للسفر.

Kazı ekibinin programa uygun olarak tünel töreninin ortasında delmeye hazır olmasını sağlayın.
هنا و هناك تأكد من ان طاقم الحفر .. سيبقي في الجدول

Her şeyin yolunda gitmesini sağlayın.
تأكدوا من ان كل شيءعلى ما يرام هناك. أبحثوا عن الضابط كرو.

Herkesin neden öldüğümü bilmesini sağlayın ve katillerimin kim olduğunu.
إجعل كل شخص يعرف سبب موتي. ومن كانوا المجرمون.

Sen ve ekibinizin onlara yardım etmesini istiyorum yerleştirmenin düzgün olmasını sağlayın yeter.
أريدك وفريقك أن تساعدهم احرص على حسن سير الأمور

Eğer hikayemi bitirmeden önce beni tutuklarlarsa bana zaman vermelerini sağlayın.
لو اعتقلونى قبل ان انتهى من قصتى, اجعلهم يمنحوننى الوقت

Zamanım yok sonuçta. Kendini özel hissetmesini sağlayın.
لن أملك وقت على أي حال فقط اجعله يشعر أنه مميز

Unutmayın, önce basit ve hafif sorularla başlayarak rahatlamasını sağlayın.
تذكّروا, ابدأوا بالأسئلة، السهلة والخفيفة. اجعلوا موضوعكم يغدو مريحًا.

Öyleyse öğrencilerinizin gülümseyerek gitmesini sağlayın.
لذا احرصوا على أن يغادر الطلاب الفصل وهم مبتسمين

Benim için fark etmez. Bu adadan çıkamamasını sağlayın da.
لا يهمنى , فقط تأكد أن هذا الشئ لن يغادر الجزيرة

Sadece bekçilerin dikkatli olmalarını sağlayın!
تأكد فقط أن حراسك سيكونوا منتبهين هذه المره

-Öyle kalmasını sağlayın, Çavuş. -Evet, efendim.
تأكد من بقاء هذا الطريق سار جنت نعم سيدي

Yalnız, adamlarınızın bombasız olarak işaretlenen yerlerde durmasını sağlayın.
تأكد من أن رجالك داخل العلامات المحددة التي حددتها فرقة المفرقعات

Anneniz ve kız kardeşlerinizde para ve altın olmasını sağlayın.
تأكد أن تحصل أمك وأختيك على المال والذهب

Onu çan kulesine geri götürün. Ve orada kalmasını sağlayın.
اعيدوه الي برج الأجراس و تأكدوا انه سيبقي هناك

FBI'ın taleplerden haberdar olmasını sağlayın.
تأكدوا من أن المباحث الفيدرالية مدركةً لمطالبه

Vücudunuzun çekici görünmesini sağlayın.
'إجعل جسدك يبدو جذاباً'

Sadece delilin bir an önce Quantico'ya gitmesini sağlayın.
فقط احرص على وصول الدليل الى كوانتيكو بسرعة

Durmalarını sağlayın. Onları durdurun.
.اجعلهم يتوقّفوا .اجعلهم يتوقّفوا

Onu bulmalısınız, ...kitabını da götürün ve yok etmesini sağlayın.
عليكما إيجاده أعطه كتابه و اجعله يدمره

burada bırakıyorum, onun sizi anlamasını sağlayın" dedim.
اجعلوا ما تقولونه مفهوما لجهاز الكمبيوتر ".

Tabutların yüz karası. Çocuklar, kapağın jüriye doğru açılmasını sağlayın.
عذر واهٍ لألا تُوضع في نعش احرصوا على فتحه أمام هيئة المحلفين

Ve sanırım şüphelilere de ihtiyacım var. Evet. Bu listedekilerin de seyirciler arasında olmasını sağlayın.
وأعتقد أنني بحاجة للمشتبه بهم أجل ، تأكّدي أنّ هؤلاء الناس ضمن الحضور

Hata yapmasını beklemeyi unutun, yapmasını sağlayın.
لا تقوموا بانتظارها لارتكاب خطأ اجعلوها ترتكب واحداً

Ülkedeki tüm güzergâhlardaki kahrolası Greyhound otobüslerinin kıçlarını kaldırıp New Orleans'a gitmelerini sağlayın!
*اتصل بـ كل شخص ملعون لديه حافلة* *في الدولة* واجعلهم يتحركوا .. إلى* *نيو أورلينز

Düzeni sağlayın!
التزموا النظام بالمحكمة!