| Saatlerce orada durarak usulca bizi ölçüp biçti. | Open Subtitles | لقد كان يقف هناك لساعات يحكم علينا بهدوء |
| Sonra sınırın orada karaya çıktın. Saatlerce orada yalnız kaldın. | Open Subtitles | ولمّا ذهبت لليابسة لدى الحدود، لبثت بمفردك هناك لساعات. |
| Hayır, Saatlerce orada olabilirim. | Open Subtitles | كلّا، يُمكن ان أبقى هناك لساعات |
| Saatlerce orada olacağım. | Open Subtitles | قد أمكث هناك لساعات |
| Saatlerce orada kaldık. | Open Subtitles | كنا هناك لساعات |
| Saatlerce orada kalmış olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون هناك لساعات. |
| Sonra, Saatlerce orada kıpırdamadan durdum. | Open Subtitles | بقيتُ هناك لساعات |
| Sanki Saatlerce orada kalmış gibiydi. | Open Subtitles | بدا و كأنها هناك لساعات |