| Ama o, hak ettiğimden çok daha sabırlı ve yardım etme konusunda başkalarından bekleme hakkımız olduğundan çok daha fazla öngörülü. | TED | الآن إنه صبور جداً معي أكثر مما استحق ونشيط أكثر بكثير في المساعدة أكثر من حقنا توقع أي شخص أن يكون كذلك. |
| sabırlı ve kendinden emin. Öğününe nasiplenmek için. | Open Subtitles | صبور و واثق ينتظر وجبة الطعام التى سيظفر بها |
| Eee, siz dilediğiniz kadar sabırlı ve uysal olabilirsiniz, doktor, fakat ben kendi adıma, Büyük Britanya'nınkileri söküp atmaya çalışırken Fransa'nın zincirlerini takmayacağım! | Open Subtitles | ربما أنت صبور .. و مجامل يا دكتور ولكنه بالنسبه لي |
| Boyutları, meziyetleri, karmakarışık doğaları insanın sabırlı ve saygılı birisi olmasını sağlıyor. | Open Subtitles | حجمهم ، إستقامتهم ، طبيعتهم المعقّدة . يبرز عندهم الإحترام و الصبر |
| Zanlı güvenlikli bir girişi geçebilmek için sabırlı ve zeki birisi. | Open Subtitles | ببناء من 6 طوابق دون مصعد اذن كان لدى الجاني الذكاء و الصبر |
| Senin kadar sabırlı ve cömert bir erkek bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كم هو صعب أن تجد رجل صبور وكريم مثلك؟ |
| Billy, sen de sabırlı ve bilge güçlü Triceratops Dinozord'u kontrol edeceksin. | Open Subtitles | بيلى, صبور وحكيم ستسيطر على خرتيت القوة |
| Oldukça sabırlı ve anlayışlıydım. | Open Subtitles | لقد كنت أكثر شخصٍ صبور .وأكثر شخص متفهم |
| Oyunun uzmanı, nazik, sabırlı ve kendini bana adamış bir adamdı. | Open Subtitles | سيد اللعبة عطوف صبور كرس نفسه لي |
| "Sevgi her zaman sabırlı ve candandır. Asla kıskanç değildir." | Open Subtitles | "الحب صبور دائماً وهو أبداً ليس غيور" |
| "Sevgi her zaman sabırlı ve candandır. Asla kıskanç değildir." | Open Subtitles | "الحب صبور دائماً ولطيف ولا يغار أبداً |
| "Sevgi her zaman sabırlı ve candandır. Asla kıskanç değildir." | Open Subtitles | "الحب صبور دائماً ولطيف ولا يغار أبداً |
| Hedefimiz zeki, sabırlı ve kararlı biri. | Open Subtitles | مجرمنا ذكي صبور و مصمم |
| Akılı, sabırlı, ve harika bir lider. | Open Subtitles | ذكي صبور قائد رائع |