| Yalnız, bu sabah, Sabah bulantısı geçirdi ve günü eve tıkılarak geçirmeye karar verdi. | Open Subtitles | وبعدها أصيبت بـ مرحلة غثيان الصباح الذي أطاح بها، وقررت البقاء في المنزل |
| Sabah bulantısı nöbetlerine karşı hassas olmaya başlamıştım ve hava rıhtım boyunca tam olarak ferah olmasa da geçici pansiyonumuzun yakın civarından çok daha iyiydi. | Open Subtitles | بدأت أصبح عرضةً لنوبات غثيان الصباح وبينما هواء المرسى لم يكن نقي |
| Sabah bulantısı, genelde hormonların çalıştığı anlamına gelir. | Open Subtitles | غثيان الصباح a إشارة التي الهورمونات تَرْفسُ في. |
| Affedersin, Sabah bulantısı, karnıma dokun. | Open Subtitles | معذرةً، غثيان الصباح المس البطن |
| Yoksa Sabah bulantısı mı? | Open Subtitles | إنه إعياء الصباح ، أليس كذلك ؟ |
| - Sabah bulantısı var galiba. | Open Subtitles | أعتقد أنه يعاني من غثيان الصباح. |
| - Ya da Sabah bulantısı ol benim için. | Open Subtitles | القليل من غثيان الصباح لأجلي |
| Sabah bulantısı. | Open Subtitles | حسنا , ذلك فقط غثيان الصباح |
| Ayrıca son günlerde çokça Sabah bulantısı yaşıyorum. | Open Subtitles | ...وأيضا أنا أختبر بعضا من غثيان الصباح |
| - Sabah bulantısı mı? | Open Subtitles | غثيان الصباح ؟ |
| Bakın bakalım kimin Sabah bulantısı varmış. | Open Subtitles | إنه إعياء الصباح |