| "Yanmış sabit sürücü" deyimine yeni bir anlam katmış, ha? | Open Subtitles | إنه يعطي معنى جديد إلى مفهوم "قرص صلب مشوي"، لا. |
| - Sanal bir sabit sürücü yaratmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نعيد صنع قرص صلب تخيلي |
| "Yanmış sabit sürücü" deyimine yeni bir anlam kattı, ha? | Open Subtitles | هذا يعطي معنى أخر "قرص صلب مشوي"، لا؟ |
| Ve Kıdemli Başçavuş Grimm'in bilgisayarındaki bilgilerin olduğu sanal bir sabit sürücü yaptım. | Open Subtitles | ويمكنه بالفعل إعادة بناء القرص الصلب الذي يحتوي على البيانات الموجودة في جهاز الرقيب جريم |
| Adli tıptan gelen sabit sürücü raporlarını inceliyorum hâlâ. | Open Subtitles | مازلت غارقة في وسط في تقارير القرص الصلب العائدة من الطب الشرعي |
| Aziz... dosyalarının bir yedeğini sabit sürücü içinde senin dairene saklamış. | Open Subtitles | لقد خبأ (عزيز) نسخة احتياطية من ملفاته في شقتك على هارد |
| Bu sabit sürücü, bizi savaş başlığına götürecek olan bilgiyi içeriyor olabilir. | Open Subtitles | هذا الهارد ربما يحوي معلومات قد تقودنا إلى الصاروخ |
| "Yanmış sabit sürücü" diye bir bilgisayar deyimi var ya? | Open Subtitles | "قرص صلب مشوي" مصطلح إعلام ألي |
| Her bir yonga, her bir kablo, her bir sabit sürücü. | Open Subtitles | -كلّ رقاقة، كلّ كيبل، كلّ قرص صلب . |
| Hadi yapalım. sabit sürücü yolda. | Open Subtitles | لنقم بذلك القرص الصلب في طريقها |
| sabit sürücü gitmiş. | Open Subtitles | القرص الصلب مفقود. |
| Ama sabit sürücü tamamen yok edildi, değil mi? | Open Subtitles | -لكن القرص الصلب تم تدميره؟ |
| Parmak izleri, sabit sürücü, yatak çarşafları. | Open Subtitles | البصمات، القرص الصلب... -أغطية السرير . |
| sabit sürücü. | Open Subtitles | القرص الصلب. |
| - Bu bir harici sabit sürücü. | Open Subtitles | إنه هارد خارجي، هذا بالضبط |
| Bu sabit sürücü, bizi savaş başlığına götürecek olan bilgiyi içeriyor olabilir. | Open Subtitles | هذا الهارد ربما يحتوي معلومات يمكنها أن تقودنا إلى الصاروخ |