| Ama sabrım tükeniyor ve bundan sonra hiçbir ayrılığa tolerans göstermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكن صبري قد طال كثيرا وأنا لن أتحمل المزيد من الانقسامات |
| Bu küçük muhalif dönemine katlanıyorum şimdi, ancak sabrım tükeniyor. | Open Subtitles | لقد إنغمست في مرحلة التحدي الصغيرة هذه لكني أفقد صبري. |
| İkide bir duruyoruz, lanet olası. Benim de sabrım tükeniyor. | Open Subtitles | ,توقفنا بين الحين والاخر تباً حتى أنا صبري له حدود |
| Ben sadece kısa kitapları okurum. Uzun olanları için sabrım yok. | Open Subtitles | أنا أقرأ الكتب القصيرة فقط فليس لدي الصبر على الكتب الكبيرة |
| Sanırım yıllar geçtikçe sabrım tükendi ve ona kötü davranmaya başladım. | Open Subtitles | اعتقد انني افتقدت الصبر بعد كل تلك السنين وبدأت اعاملها بفضاضة |
| Bu saçmalıklara sabrım yok! Zor bir gün geçirdim! | Open Subtitles | ليس لديّ صبر لهذا الهراء لقد مررت بيوم عصيب |
| sabrım taşıyor,çocuklar. Şimdi gelip bulacağım sizi. | Open Subtitles | لقد نفذ صبري معكم يا أطفال وها أنا قادم لإيجادكم الأن |
| - sabrım tükendi. - Artık inmek istiyorum! | Open Subtitles | ـ نحن تقريبا وصلنا تحلي بالصبر ـ لقد نفذ صبري |
| Kanunlara saygılı bir insandım ama artık sabrım taştı. | Open Subtitles | لقد كنت دائما امتثل للقانون ولكن الأن صبري قد نفذ |
| Eğer bana veya arkadaşlarımdan birine fiziksel zarar verecek olursan,... ..sabrım tükenecektir. | Open Subtitles | اذا حاولت مرة اخري ان تتعرض لي او لاي احد من رفاقي.. سينفذ صبري |
| Size adil olmaya çalıştım, yaratıklar. Ama artık sabrım tükendi. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أكون منصفا معكم ايتها المخلوقات ولكن قد نفد صبري |
| Korkarım bu konuda sabrım artık taşmaya başladı. | Open Subtitles | اخشى ان صبري بخصوص هذا الامر قد اوشك على النفاذ |
| Ama sabrım taşmadan önce birileri yumruk atsa iyi olur. | Open Subtitles | لكن أقترح ان يبدأ واحد منكم بتسديد اللكمات للآخر قبل ان أفقد صبري |
| ve eve gitmek için bekleyecek sabrım yoktu. | TED | و لم يكن لدي الصبر لأنتظر حتى أصل إلى المنزل. |
| Son çare olarak size geldim ve itiraf etmeliyim ki sabrım tükenmek üzere. | Open Subtitles | لقد أتيت لكم كملاذ أخير ، وأنا أعترف ان الصبر بدأ ينفد. |
| Bazen sabrım azalıyor ve onun küçük bir çocuk olduğunu unutuyorum. | Open Subtitles | وبعض الأحيان لا يكون لدى الصبر الكافى,وأنسى انه طفل صغبر |
| Ve dürüstçe, eroslar ya da periler ve senin gibi olan herkes için artık sabrım ve zamanım yok. | Open Subtitles | وبصراحة ، أنا لم يعد لدي وقت أو صبر لكيوبد أو الجنيات و الآخرين مثلك |
| Boş boğazlı yaşlı kadınlara karşı hiç sabrım yok. | Open Subtitles | ليس لدي صبر لأجل إمرأة عجوز بأفواه كثيرة |
| Sana bağırmak için artık ne sabrım ne de halim kaldı! | Open Subtitles | لم يتبقى بي اي صبر او مشاعر أو اهتمام لأصرخ عليك أكثر من هذا |
| Artık ne vaktim kaldı, ne de sabrım. | Open Subtitles | الوقت يداهمني وليس لدي صبراً على الإطلاق |
| Araba bana alışmak, sabrım ise tükenmek üzere. | Open Subtitles | لقد أصبحت السيارة بالداخل تقريبا و أنا قد نفذ صبرى |
| Bütün saygımla, Başkomiser sorguya çekilmeye sabrım yok. | Open Subtitles | الآن، مع كل إحتراماتي يا رئيس لا أملك صبرًا ليعاد استجوابي |
| Zamanım, çabalarım, sonsuz sabrım ve anlayışım. | Open Subtitles | وقتي وجهودي وصبري وتفهمي اللامتناهي |