| Olmaları gerektiği kadar sadıklar. | Open Subtitles | انهم موالون له لانهم يجب ان يكونوا واذا جائتهم الفرصة للخيانة |
| Sana çok sadıklar. Bilmek hoşuna gider diye düşündüm. | Open Subtitles | إنّهم موالون لك ظننتكَ تحبّ سماع هذا |
| Tüm bağlantılarım, hâlâ Başkan'a sadıklar. | Open Subtitles | لازل كل عملائي مخلصون للرئيس |
| Eskiden sadıklar sadece kurşun kullanmanın daha kolay olduğunu düşünmüşlerdi. | Open Subtitles | قبل أن يقرّر الموالون أنّ استخدام الرصاص أسهل. |
| Direnişçiler de sadıklar tarafından yakalandığında geri dönmüyor. | Open Subtitles | ومقاتلو المقاومة لا يرجعون أبدًا حينما يأسرهم المواليون. |
| Şimdilik sana sadıklar, ama hep öyle kalmayacaklar. | Open Subtitles | لحد الآن، ما يزالون أوفياء لكنهم لن يظلوا كذلك للأبد |
| Deneyimliler, sadıklar ve çok dürüstler. | Open Subtitles | لديهم الخبرة و انهم موالين ، انهم صادقين |
| Onlar hakkında ne istersen söylebilirsin ama onlar sadıklar. | Open Subtitles | وبإمكانك أن تقول ماتريد عنهم لكنهم مواليين |
| Onlar babama bana olduklarından daha sadıklar. | Open Subtitles | للآسف، إنهم مخلصين لأبي أكثر من إخلاصهم لي. |
| Yüksek yerlerde olan önemli insanlar ve hepsi de bana sadıklar. | Open Subtitles | وضعت للغاية وقوية، ولاء تماما لي. |
| Ne Araplara ne de Irak'a sadece kendilerine sadıklar. | Open Subtitles | ليسوا بعرب ولا عراقيين ولائهم لأنفسهم فقط |
| İsyancı Sıçrayanlar. Davamıza sadıklar. | Open Subtitles | "ثوارٌ من "السكيترز موالون للقضية |
| - Evet, efendim, sadıklar. - Yıkılın karşımdan. | Open Subtitles | نعم سيدى انهم موالون اخرج برة |
| En azından sadıklar. | Open Subtitles | على أقل أنهم موالون لنا |
| - Ona çok sadıklar. - Hadi git. | Open Subtitles | -إنهم مخلصون له |
| Çok sadıklar! | Open Subtitles | مخلصون جداً |
| Ama gördüğünüz gibi sadıklar bunu üstümüzde kullanmanın yeni bir yolunu buldu. | Open Subtitles | لكن كما ترون، الموالون اكتشفوا طريقةً جديدةً لاستخدامه علينا. |
| sadıklar yaptı. | Open Subtitles | بل المواليون. |
| O kadar sadıklar. | Open Subtitles | هم أوفياء بهذا القدر. |
| Ama aynı zamanda Fish'e sadıklar. | Open Subtitles | ولكنهم موالين لـ(فيش) أيضاً .. |
| Onlar için ne söylersen söyle, ama sadıklar. | Open Subtitles | وبإمكانك أن تقول ماتريد عنهم لكنهم مواليين |
| Onlar, şefkatli sevgi dolu sadıklar. | Open Subtitles | هم لطــفاء محبوبين مخلصين |
| Ama aynı zamanda cesurlar nazikler ve atalarına sadıklar. | Open Subtitles | ولكن هم أيضا الشجعان... ... منتبهة ولاء للموت. |
| Ama galiba teğmenlerden bazıları müfrezeye sizin bölüğünüzden daha fazla sadıklar. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنّ بعض الرقباءشعروا... بأنّ ولائهم للفصيله ... |
| Shelburne dürüst sadıklar için. | Open Subtitles | ؛(شيلبورن) هي للمخلصين المناسبون |
| sadıklar çevrede bulunan güvenlik kameralarının görüntülerini incelesin. | Open Subtitles | اطلب مِن الموالين مراجعة صور كاميرات المراقبة في المنطقة. |