| Sevdiğim kadını öldürmenize neden olan, sadakatsizlik miydi casusluk mu? | Open Subtitles | هل كان الخيانة أو التجسس ذلك حفّزك لقتل الإمرأة أحببت؟ |
| Son 10 yıldır, dünyanın dört bir yanını dolaşıyorum ve sadakatsizlik yüzünden paramparça olmuş yüzlerce çiftle yoğun bir şekilde çalıştım. | TED | خلال العشرة سنوات الماضية، سافرت حول العالم وعملت على نطاق واسع مع مئات من الأزواج الذين دمّرتهم الخيانة الزوجية |
| sadakatsizlik ihanet davranışıdır ve aynı zamanda istek ve kaybın ifadesidir de. | TED | العلاقات الغير شرعية هي عمل من أعمال الخيانة وهي أيضا تعبير عن الشوق والضياع |
| E-postada biriyle ilişkide olmak, sadakatsizlik mi? | Open Subtitles | هَلْ هي خيانة إذا أنتى متورطة مَع شخص ما على البريد الإلكتروني؟ |
| -Ben nişanlıyım. -İçki içmek sadakatsizlik olmaz. | Open Subtitles | انا مخطوبة فى بلدتى شراب واحد بالكاد خيانة |
| O nesneler kadının sadakatsizlik yapabileceği bölgeleri hissizleştiriyor. | Open Subtitles | لأن بسببها ستعجز المرأة أن تكون غير مخلصة |
| Sadakât güzeldir ama sadakâtsizlik de güzeldir. | Open Subtitles | إخلاصي عظيم، ولكن لا يزيد عن الخيانه |
| Peki daha önce eşinize karşı sadakatsizlik yaptınız mı ya da o size karşı? | Open Subtitles | هل كنت مسبقاً غير مخلص لزوجتك أو هي لك ؟ |
| İlk olarak, tek eşlilik hakkında konuşma sadakatsizlik hakkında konuşma ile aynı şey değil. | TED | قبل أي شيء، الحديث عن الزواج الأحادي ليس هو نفس الحديث عن الخيانة الزوجية |
| Evlilik, sadakatsizlik yüzünden bitmez. O başka bir eksiğin belirtisidir. | Open Subtitles | الزيجات لا تنهار بسبب الخيانة بل إنها علامة على أن شيء خاطئ |
| Ancak çok evlilik gibi aşırı sadakatsizlik kuşlar arasında pek yaygın değildir. | Open Subtitles | لكن الخيانة المفرطة، مثل تعدد الزوجات، ليس واسع الانتشار بين الطيور. |
| sadakatsizlik ile, oluşturmadık biz bu evleri. | Open Subtitles | الخيانة تمزّق بناء المجتمع الذي ننتمي له |
| Ama hayır, sadakatsizlik seni bipolar yapamaz. | Open Subtitles | لكن لا، الخيانة لا يمكنها أن تجعلك مصابة بالاضطراب الثنائي القطب |
| Çünkü sadakatsizlik yapanları sağından solunda darbe vuranları ve kıskançlığı gördü | Open Subtitles | لكن جزاءه كان الخيانة والغدر والكراهية والغيرة |
| Muhalif avukat seks ve sadakatsizlik üzerinden gidiyor bu nedenle senin baş avukat olmanı istiyoruz. | Open Subtitles | المحامية المعارضة تلعب على زاويتى الجنس و الخيانة لذا نريدك ان تأخذى المقعد الاول |
| Bir sadakatsizlik tespit ettiğim an, onu tıpkı kansermiş gibi keser atarım. | Open Subtitles | لحظة ما أكتشف الخيانة أجتثها مثل السرطان |
| "teknik olarak" sadakatsizlik sayılır. | Open Subtitles | حسنا",اعتقد النوم مع مومس من الناحية الفنية يعد خيانة |
| Yolculara konukseverlik göstermek sadakatsizlik değildir. | Open Subtitles | ليس خيانة ان تعطي المسافرين حسن الضيافة |
| Bunu büyük sadakatsizlik olarak değerlendiriyorum. | Open Subtitles | لقد كان هذا خيانة لي |
| Ona sadakatsizlik davranıyordum. | Open Subtitles | أنا لم أكن مخلصة له |
| Ona sadakatsizlik davraniyordum. | Open Subtitles | أنا لم أكن مخلصة له |
| Sadakât güzeldir ama sadakâtsizlik de güzeldir. | Open Subtitles | إخلاصي عظيم، ولكن لا يزيد عن الخيانه |
| Sana sadakatsizlik ettiğimi düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريدك ان تظني أنى غير مخلص لك. |