| Tam geri dönüyordum ki sahile vurmuş bir şey gördüm. | Open Subtitles | عندما رأيتُ شيئاً على الشاطئ إعتقدتُ أنه حوت |
| Bu olmadan, sahile vurmuş balık gibi olurdun. Fazla oksijenden ölürdün. | Open Subtitles | بدون ذلك، ستكونين سمكة مرمية على الشاطئ تُحتضر من استنشاقها الكثير من الأوكسجين |
| Burada sahile vurmuş balık gibi yatıyorum ama sen hala hava atma derdindesin. | Open Subtitles | أنا مستلقي هنا كالسمكة على الشاطئ وانتي تتباهين |
| Deniz kenarındayken ihtiyar bir rastafarianist planörcü sahile vurmuş bir mürekkep balığına çarptı ve yardıma koştuğumda üstüme mürekkep fışkırdı. | Open Subtitles | لقد كنت جالساً على الشاطئ حينما جاء شخص مُتعلق بزلاجة فاصطدم بحبار على الشاطئ والذي بدوره رش الحبر عليّ عندما هرعت للمساعدة |
| Arbroath yakınlarında sahile vurmuş bir erkek cesedi bulundu. | Open Subtitles | وجثة الرجل عثرها عليها مغمورة بالمياه ."على الشاطئ بالقرب من "آربروث |
| Deniz kenarındayken ihtiyar bir rastafarianist planörcü sahile vurmuş bir mürekkep balığına çarptı ve yardıma koştuğumda üstüme mürekkep fışkırdı. | Open Subtitles | لقد كنت جالساً على الشاطئ حينما جاء شخص مُتعلق بزلاجة فاصطدم بحبار على الشاطئ والذي بدوره رش الحبر عليّ عندما هرعت للمساعدة |
| Belki de, adı Christy olan sahile vurmuş bir balina buluruz. | Open Subtitles | هه , أو من يدري ؟ ربما نجد حوتا على الشاطئ ونسميها (كريستي). |