"sahip olamadığı" - Translation from Turkish to Arabic

• لم يمتلكها ابداً
• يحظى بها
• يحصُل على
• لم يحظ
• لم يحظى
• لم تنجبها

Kendisinin sahip olamadığı bir hayat.
الاشياء التى لم يمتلكها ابداً

- Ama kabul et veya etme ama ten rengin benim gibilerin hiç sahip olamadığı daha çok imkânı sağladı sana.
-أعجبكي هذا أم لا لون بشرتكي منحكي الكثير من الفرص عن أي حد مثلي لم يحظى بها

Hiçbir zaman sahip olamadığı kızı gibiydim.
كنتُ كالأبنة التي لم يحظى بها أبدا

Luciano için Rothstein sonunda arayıp bulduğu rol model her zaman istediği ancak asla sahip olamadığı bir baba gibiydi.
في ( لوتشيانو ) يمكن لـ ( روثيستين ) أن ينظر أخيرًا إلى خليفته الأب دائمًا يُريد لكنه لا يحصُل على مبتغاه

Bebeğinin gerçek bir ailesi olsun istiyor gerçek bir aile, onun hiç sahip olamadığı.
وهو يريد أن تكون لطفله أسرة حقيقية... تلك الأسرة التي لم يحظ هو بها قط.

Hiç sahip olamadığı oğlu olduğumu söylüyor.
انه يقول انني الأبن الذي لم يحظى به من قبل

- Asla sahip olamadığı kız çocuğu.
-أنا كالابنة التي لم تنجبها قطّ .

Kendisinin sahip olamadığı bir aile.
تلك الأسرة التي لم يحظ هو بها قط.

Babamın bir türlü sahip olamadığı oğlu gibi.
لرغبة والدي الشديدة بالصبي الذي لم يحظى به

Claire, babamın sahip olamadığı erkek çocuğu gibi.
كلير هي الابن الذي لم يحظى ابي به