| Kanıtlar, seçim ve sayım süreçlerinde yasadışılık, yalancılık uygunsuz etki, zorlama ya da sahtekarlık olduğunu göstermemektedir. | Open Subtitles | أي أمور لاشرعية, أو خيانه أو تأثير غير لائق أو الإكراه أو الاحتيال في عملية الاقتراع والفرز |
| Bu bölgede genellikle hırsızlık, sahtekarlık veya iç meseleler olur. | Open Subtitles | فى هذه المنطقة فى العادة سرقات, احتيال او قضاية منزلية |
| Hayır, kızım. Ortada bir sahtekârlık yoktu. Yaşıyorum ve nefes alıyorum. | Open Subtitles | كلا يافتاة ، لم يكن هناك إحتيال ، وأنا برهان ناجح وحي ويتنفس علي هذا |
| Kötü dilbilgisinden bahsetmiyorum bile. Nöro linguistik programlama sahtekârlık değildir. | Open Subtitles | إنّ البرمجة اللغوية العصبية ليست ضرباً من الإحتيال |
| Bende sahtekarlık, dolandırıcılık, kopyacılık olmaz. | Open Subtitles | لا تلفيق، لا تزوير لا وجود لنسختين |
| Gördüğünüz gibi parayı bulma işinin içinde herhangi bir sahtekarlık yok. | Open Subtitles | لنتأكدوا من عدم وجود اي غش على الإطلاق بينما يخفون أموالي |
| sahtekarlık, kin gütme kesinlikle öyle. | Open Subtitles | إنه الخداع. إنها نزعة الانتقام. إنه كل تلك الاشياء، أتعلمي؟ |
| Delil sayılabilecek, bir tane bile zimmete geçirme veya sahtekarlık yok. | Open Subtitles | ليس هناك تهمة التزوير أو الاختلاس الذي ستعمل عصا. |
| Yasal bir tesis beyan edip, sahtekarlık davası açılmaması için 48 saatiniz var. | Open Subtitles | لديك 48 ساعة لإقامة التجهيزات المطلوبة لتجنب المحاكمة بتهمة الاحتيال |
| Yasal bir tesis beyan edip, sahtekarlık davası açılmaması için 48 saatiniz var. | Open Subtitles | لديك 48 ساعة لإقامة التجهيزات المطلوبة ولتجنب المحاكمة بتهمة الاحتيال |
| sahtekarlık Bürosu'ndan başka bir şey öğrenebildin mi? | Open Subtitles | هل سمعت شيء من مكتب مكافحة جرائم الاحتيال الخطير؟ |
| Bu bölgede genellikle hırsızlık, sahtekarlık veya, iç meseleler olur. | Open Subtitles | فى هذه المنطقة فى العادة سرقات, احتيال و قضاية منزلية |
| Başmüfettiş, ya bu vaka sadece bir hırsızlık değil de sahtekarlık vakasıysa? | Open Subtitles | سيدي المفتش ماذا لو كانت هذة القضية ليست سرقة فقط بل عملية احتيال أيضاً ؟ |
| Her şeyi açıkladığıma göre, artık sahtekarlık olamaz. | Open Subtitles | حسناً، الآن بعد أن شرحت الأمر. لا يمكن أن تصبح محاولة احتيال. |
| Bak şimdi, bu dediğin duygularımı incitti, çünkü önümüzde potansiyel bir kimlik hırsızı, sahtekârlık var. | Open Subtitles | لقد جرحت مشاعري لأننا بصدد التحري عن سارق محتمل إحتيال |
| Bu atari salonundaki kıskaç makinesinden daha iyi bir sahtekârlık olabilir. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يكون إحتيال بصورة أفضل من آلة المخلب التي في الرواق |
| Evet, ben de sahtekârlık yüzünden dava edilmeyi sevmem. | Open Subtitles | نعم ، وأنا لا أحب أن أقاضى عن الإحتيال هذه الوثيقة لم تأتي لهذا المكتب أبداً |
| sahtekarlık sanat eseri dolandırıcılığı ve cinayete teşebbüs. Tamam, teşekkür ederim, Duke. Anladım. | Open Subtitles | لديه تهم إختلاس ، تزوير التحف الفنية ، وجناية الإعتداء (حسناً، شكرالك ،( دوك. |
| Bu bir sahtekarlık! | Open Subtitles | ضحكتها المجنونة كأنها شيطان من باطن الأرض إنه غش |
| Kesinlikle! sahtekarlık için sandığınızdan fazlası lazım. | Open Subtitles | تمامًا، فثمّة ما يعبق بهِ فنّ الخداع أكثر مما تظنّوا. |
| sahtekarlık birimimiz son 10 günde hesabınızdan 28.000 dolarlık işlem yapıldığını tespit etmiş. | Open Subtitles | قسم الغش لدينا قد إلتقط أكثر من 28.000 دولار رسوم بحسابك فى غضون الأيام ال 10 الأخيرة |
| sahtekarlık yazdı. Onlarla konuşabiliyorsan | Open Subtitles | التي كتبها المحتال إذا كان يمكنك التحدث معهم |
| Hayır, Rachel, bu sahtekarlık yaptığım zamanki durumla aynı değil. | Open Subtitles | لا، (رايتشيل)، ليس نفس الأمر عندما كُنت محتالاً. |
| Kıyafetlerimizi giyebileceğimize söz vermişlerdi. sahtekârlık yapıyorlar. | Open Subtitles | لقد وعدنا بملابسنا الخاصة إنها أساليب صبيانية للغش |
| sahtekarlık yaparken numaranı barmene bırakmamalıydın. | Open Subtitles | رُبما لم ينبغي عليك ترك رقمك مع النادل بينما كُنت تُدير خدعتك |
| Ne yazık ki size karşı açılmış olan bir sahtekârlık davamız var. | Open Subtitles | حسناً ، أنا متخوف أنه لازال هناك بعض الحساسية بخصوص اتهامنا لك بالإحتيال |
| Bay Weston gibi bir efsanenin kazanmak uğruna sahtekârlık yapması üzücü. | Open Subtitles | من المؤسف أن نرى (أسطورة مثل السيد (ويستون يعتمد على وسائل غير شريفة للفوز |