| Sosyal sigorta kartım ve ehliyetim sahteydi. | Open Subtitles | بطاقات ضماني الإجتماعي ورخص القيادة كانت مزيفة |
| Sosyal sigorta kartım ve ehliyetim sahteydi. | Open Subtitles | بطاقات ضماني الإجتماعي ورخص القيادة كانت مزيفة |
| Gerçek şu ki Kıbrıs kaydı sahteydi. Sen haklısın onlar haksız. | Open Subtitles | الحقيقة ان تسجيل قبرص مزيف وانت على حق وهم على باطل |
| Onunla ilgili her sey bir yalandi. Onun bütün yasam belirtileri sahteydi. | Open Subtitles | كل شئ يخصها كان كذباً وكل مؤشراتها الحيوية كانت صوراً زائفة |
| Televizyon programı sahteydi. | Open Subtitles | البرنامج التلفزيوني كان مزيفاً |
| Her şey sahteydi, saray ve zenginlik diye bir şey yoktu. | Open Subtitles | مثل جليد الأمس .. كل هذا كان مزيفا .. لا يوجد قصر .. لا يوجد ثراء |
| Bize verdiğin tüm evraklar sahteydi. | Open Subtitles | هذه الملفات التي أعطيتنا إيّاها جميعها مزورة. |
| CIA yayın bağlantısı sahteydi. | Open Subtitles | الطريق إلى وكالة المخابرات المركزية كان مزيفة |
| Şimdiye kadar incelediğim her bir banknot sahteydi. | Open Subtitles | كل عملة ورقية عشوائية قمت بفحصها كانت مزيفة |
| Ölüm sertifikası tamamen sahteydi. Birisi onun öldüğünün düşünülmesini istemiş. | Open Subtitles | شهادة الوفاة كانت مزيفة أحدهم أراد أن يعتقد الجميع أنها متوفاة |
| İçeride hiç Amerikalı yoktu. Ölen 2 elçilik çalışanı sahteydi. | Open Subtitles | لم يكن هناك امريكان ، الجثتان كانت مزيفة ، تماماً كما قلت لك |
| Her zaman çıktığın kızları düşünelim ...memeleri ve ismi sahteydi üstelik bir de pezevengi olan kızlardı. Sadede gelsene artık. | Open Subtitles | فتاتك التي اعتدت بالذهاب لها تملك اثداءا مزيفة واسم مزيف وقواد وضح مقصدك |
| Onunla gelen mücevher seti de sahteydi! | Open Subtitles | المجوهرات اللتي أتته معه كانت مزيفة أيضاً |
| Peki dünya çapında milyonlarca üyesi olan fan kulüp de mi sahteydi? | Open Subtitles | ونادي المعجبين من كل انحاء العالم اهذا ايضا مزيف ؟ |
| Bana gösterdiğin test sonucu sahteydi. | Open Subtitles | اختبار المخدرات ذاك الذي أريتني إياه مزيف |
| İnsan Fonu diye bir şey yoksa verdiğin kartlar sahteydi. | Open Subtitles | لو ليس هناك وجود لـ"صندوق الانسانية"، فإن بطاقات التبرع كانت زائفة. |
| Cin sahteydi, tonik gerçek. | Open Subtitles | شراب الجِن كان مزيفاً لكن التونيك حقيقي |
| Para sahteydi ama niyetiniz gerçekti. | Open Subtitles | على الرغم من أن المال كان مزيفا إلا أن نواياكم كانت صادقة |
| Bayan Webb orada ölü bir adam buldu, kimliği sahteydi ve gerçek kimliğini bulmak olanaksızdı. | Open Subtitles | وجدت هناك رجل ميّت وهوية مزورة |
| Bu arada, tüm orgazmlarım sahteydi. | Open Subtitles | بالمناسبة, زيفت كل شعور جنسى نحوك |
| Son dört günde sana verdiğim sevgi sahteydi, Prenses. | Open Subtitles | الحب الذي منحتك إياه خلال تلك الأيام الأربعة السابقة كان زائفاً أيتها الأميرة |
| O yüzden size şunları söylemem adilâne olacaktır ki pembe giymek ve at kuyruğu yapmak, ve de genişçe gülümsemek hepsi sahteydi. | Open Subtitles | لذا فمن العدلِ أن تعلمي... أن التجميل وذيل الفرس والابتسامة العريضة أنا كاذبة، وكلّ هذا مزيّف |
| - Ama sahteydi. | Open Subtitles | و التي هي مُزورة. |