| Ama bence bunu saklamalıyım. | Open Subtitles | لكن أظنني سأحتفظ بهذه |
| Ama bence bunu saklamalıyım. | Open Subtitles | لكن أظنني سأحتفظ بهذه |
| Düşündüm de bunları saklamalıyım. | Open Subtitles | أظن انني سأحتفظ بهذا |
| Hayır, bendeki romantiklik inanılmaz bir şey karşı bu yüzdende ne pahasına olursa olsun bunu halktan saklamalıyım. | Open Subtitles | لكنني أكن مشاعر لشيء غير طبيعي لدرجة عليّ إخفاء الأمر مهما كلف الثمن |
| Lütfen bayım kardeşimi onlar kendilerine gelene kadar saklamalıyım. | Open Subtitles | أرجوك يا سيد، عليّ إخفاء أخي حتى يعودا لصوابهما |
| Hayatıma mal olduklarını öğrendiğime göre, en azından birini saklamalıyım. | Open Subtitles | بما أنهما كلفاني حياتي يجدر بي أن أحتفظ بقرد لي |
| Sonunda, tüm bu çöpleri temizlememe, organize etmeme yardımcı olan insanların emeğinden sonra dedim ki, saklamalıyım. | TED | أخيرا ، ظهر لي بعد كل الجهود من طرفي ومن طرف الأشخاص الذين أعانوني في جمع وتنظيم هذه القمامة بأنه بجب أن أحتفظ بها |
| Belki evin her tarafına yüzük saklamalıyım. | Open Subtitles | أتعلمين، ربما عليّ إخفاء خواتم في كل أرجاء المنزل |
| Moe geldi. Bardakları saklamalıyım ! | Open Subtitles | هذا (مو)، عليّ إخفاء الأقداح |
| Füzeleri ateşleyebilir. Belki de anahtarı ben saklamalıyım. | Open Subtitles | ربما يقوم بتسليح الصواريخ ربما يجب أن أحتفظ أنا بالمفتاح |
| Hayır, özel anlar için saklamalıyım. | Open Subtitles | لا , يجب أن أحتفظ به لمناسبة خاصة |
| Üç tanesini kış için saklamalıyım ve en az iki tanesini de ekmek için. | Open Subtitles | ويجب أن أحتفظ بـ 3 للشتاء... و إثنين على الأقل من بذور البطاطس |