| Bu çok kolay olmayacak. Uzun zamandır gözümün önünde saklanıyorlardı. | Open Subtitles | لن يكون الأمر سهلاً فهم يختبئون بيننا و أمام عيوننا |
| Moğollar orada saklanıyorlardı ve beni aldılar. | Open Subtitles | المغول كانوا يختبئون عند البركة عندما أخذوني |
| - saklanıyorlardı, bu bir tuzaktı. - Hepimiz ölebilirdik. | Open Subtitles | لقد اخبرتك أنهم كانوا يختبئون لقد كان فخ أننا محظوظون أننا خرجنا أحياء |
| Arkada saklanıyorlardı. | Open Subtitles | وهي الاختباء وراء. |
| Arkada saklanıyorlardı. | Open Subtitles | وهي الاختباء وراء. |
| Burada saklanıyorlardı. Geçmişte kaybolmuş bir hâlde yanıtlar arıyorlardı. | Open Subtitles | ،كانا يختبئان هنا نسيهما الزمان |
| Tasfiyeden beri fareler gibi saklanıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يختبئون مثل الجرذان مُنذالتطهير... |
| saklanıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يختبئون |
| saklanıyorlardı. | Open Subtitles | إنهم يختبئون |
| saklanıyorlardı sergi vitrinlerinden birinde. | Open Subtitles | كانا يختبئان في أحدى خزانات العرض |
| Anne-babaları orada öylece yatarken saklanıyorlardı... | Open Subtitles | يختبئان ووالدهما ملقيان هناك ...مثل |