"salıncakta" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأرجوحة
        
    • أرجوحة
        
    • الأرجوحه
        
    • المراجيح
        
    Bir parktayız ve çocuğumuz bir salıncakta sallanıyor. TED نحن في حديقة، ويقوم طفلنا بالتأرجح على الأرجوحة.
    Geçen gece onu salıncakta gördüğüme yemin edebilirdim. Open Subtitles تلك الليلة أكاد أقسم أنني رأيته جالساً على الأرجوحة
    Sen küçükken seni hep bu salıncakta sallardım. Open Subtitles عندما كنت صغيرة أدفعك دائماً على هذه الأرجوحة أحببتها حقا لكن في يوم
    Rüyamda, korkmuştum ve annem de beni salıncakta sallıyordu. Open Subtitles في الحلم، كنت خائفة و أمي تهزني على أرجوحة
    Sanki onu salıncakta sallayalı bir hafta önceymiş gibi geliyor. Open Subtitles وكأنني كنت أدفعها على الأرجوحه الأسبوع الماضي
    Normalde, onunla birlikte bu salıncakta oturuyor olacaktık. Open Subtitles أجل ، في العادة أنا و هي في هذا . الوقت نجلس على الأرجوحة معاً
    - Sen beni salıncakta asan kişisin, değil mi? Open Subtitles تبدو مثل الشخص الذي قام بتعليقي على الأرجوحة, صحيح؟
    Seni şımartan adam olarak seni salıncakta sallarken az kalsın annene anevrizma yaşatacak adam olarak... Open Subtitles كالرجل الذي دللك والذي دفعك عالياً على الأرجوحة لدرجة أن والدتك كادت أن تصاب بتمدد أوعيتها الدموية
    salıncakta beni ittirebilir misin anne? Open Subtitles أيمكنك أنْ تدفعيني على الأرجوحة يا أمّي؟
    Sen beni salıncakta bekle, birazdan gelirim. Open Subtitles بإمكانك إنتظاري عند الأرجوحة سأكون معك قريباً
    Komşuların dediğine göre sık sık çocukları salıncakta sallayan sessiz bir gençti. Open Subtitles ...و الجيران قالوا أنه كان شابا ً هادئا ً شوهد كثيرا ً يدفع الأطفال على الأرجوحة
    salıncakta yapmamışsan, hiç yapmamışsın demektir. Open Subtitles أنت الملاذ وأبوس]؛ [ت مارس الجنس حتى كنت قد مارس الجنس في الأرجوحة.
    salıncakta ki izlerden birşey çıktımı? Open Subtitles هل حالفك حظ من بصمات الأرجوحة ؟
    Dışarı çıkıp salıncakta oturdun. Open Subtitles لقد ذهبتي للخارج و جلستي على الأرجوحة
    Baba, benim salıncakta sallar mısın? Open Subtitles هلا دفعتني على الأرجوحة يا أبي؟
    Belkide gecelikleriyle salıncakta oturan kızlar gecesi düzenliyordur Open Subtitles بالنساء على الأرجوحة بملابس النوم
    Kanamadım. Annem her zaman derdi ki dört yaşındayken salıncakta kaybettiğimi söylerdi. Open Subtitles تُخبرني أمّي دوماً أنها فقدت عذريتها على الأرجوحة بسن الرابعة، لذا...
    Beni sallıyor, bir salıncakta, güneşlerin ışıkları gözüme giriyor, su tarafından bir rüzgar esiyor. Open Subtitles بأنها تأرجحني في أرجوحة و أشعة الشمس تنعكس في عيني و النسيم من الماء
    Benimle, bana ve salıncakta üstümde yapmak istedikleriniz için gerçekten minnettarım. Open Subtitles حسناً ، أنا شاكر جداً. لكل الأشياء التى أنتما مستعدات لفعلها معي. علي وأنا فوق أرجوحة.
    Arkadaşlarının gelmesini beklerken bu salıncakta sallanırmış. Open Subtitles كانت تنتظر هنا على الأرجوحه حتى يأتي أصدقائها
    salıncakta sallanıyor ve çok eğleniyordu. Open Subtitles كان يلعب المراجيح . ويستمتع بوقته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more