| Dünya saldırı altında ve bu muhteşem! | Open Subtitles | أبي، بدأ الالتحام الأرض تحت الهجوم ياله من شيء رائع |
| Efendim, ben bu ülkenin hâlâ saldırı altında olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | سيدي، أعتقد أن هذه البلاد ماتزال تحت الهجوم ويتحتم أن يكون ثمة سبب |
| Sayın bakan, konferans salonunun etrafındaki güvenlik noktaları saldırı altında. | Open Subtitles | معالي رئيسة الوزارء، المناطق المحيطة بقاعة المؤتمر تتعرض للهجوم |
| Gezegen saldırı altında ve sizi buraya gezegeni kurtarmak için getirdim. | Open Subtitles | الكوكب يتعرض للهجوم وقد أحضرتكم هنا لإنقاذه |
| Öldürücü olmayan saldırı altında bir cadı koyun ve l'gerisini ll. | Open Subtitles | ضع ساحرة تحت هجوم بسيط و أنا سأتكفل بالبقية |
| Yüzlerce erkeğin ve kadının hayatlarından sorumlusunuz ve üssünüz saldırı altında. | TED | أنت مسؤول عن حياة مئات من الرجال والنساء، وقاعدتك تتعرض لهجوم. |
| Şimdi balıklar saldırı altında olduklarını anladılar ve güvende olabilmek için bir araya toplanıyorlar. | Open Subtitles | يجد السمك نفسه تحت الهجوم لذا يتجمّعون سويّة طلباً للأمان. |
| Bildiğimiz kadarıyla, Kara Kale saldırı altında. | Open Subtitles | كل ما نعرفه الآن أن القلعة تحت الهجوم بالفعل. |
| Anacostia'daki bir sunucu hala saldırı altında. | Open Subtitles | خادوم مزرعة واحد صغير في أناكوستا مازال تحت الهجوم |
| Eğer bu kampüsün ve öğrencilerinin saldırı altında olduğunu reddetmeye devam edersen medyaya haber vermek zorunda kalırım. | Open Subtitles | إذا واصلت رفض الإعتراف بأن هذا الحرم الجامعي وطلابه تحت الهجوم فستُجبرني على الذهاب إلى وسائل الإعلام |
| Silah deposu. Kardeşlerimiz saldırı altında. | Open Subtitles | لقد كان مستودع الأسلحة إخواننا تحت الهجوم الآن |
| Vardy onlar tanımlamak anlamına gelir saldırı altında olduğu tespit ediyorlar | Open Subtitles | - تعرف الفاردي بأنها تحت الهجوم مما يعني بأنها تعتبر نفسها |
| Tesislerimizden biri rakip bir kovan tarafından saldırı altında. | Open Subtitles | واحدة من منشآتنا تتعرض للهجوم من جانب سفينة أم منافسة |
| Merhaba çocuklar. Bunu izliyorsanız kaçış jetleriniz saldırı altında. | Open Subtitles | ان كنتم تشاهدون هذا , فأن مركبة الهروب تتعرض للهجوم |
| Cumhuriyet Şehri saldırı altında. | Open Subtitles | سمعنا أصوات أنفجارات, مالذي يحدث المدينة الجمهوري, تتعرض للهجوم |
| İkinci ihtimali görmezden gelmeyelim... Bütün dünya saldırı altında. | Open Subtitles | دعونا لا نتجاهل أمرين العالم بأسره يتعرض للهجوم |
| Aç ve susuz bir şekilde sürekli saldırı altında bulunan düşman bir bölgede mahsur kaldım. | Open Subtitles | انني اقف باراضي معادية تحت هجوم مستمر بدون أي طعام وماء |
| Annem Wangari Maathai'nin duyduğuna göre, Karura ormanı saldırı altında. | TED | وصل خبر إلى أمي، وانجاري ماثاي، أن غابة كارورا تتعرض لهجوم. |
| Fakat hemen gitmek zorundayız. saldırı altında olduğumuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن علينا أن نرحل الأن أعتقد أننا نتعرض للهجوم |
| Bekle, sence saldırı altında mıyız? | Open Subtitles | أنتظر هل تعتقد بأننا نتعرض لهجوم ؟ |
| Polis memurları saldırı altında. | Open Subtitles | الشرطة تتعرّض لهجوم! |
| Bu yüzden çok değerli ve korunmayı daha yaygın biçimde paylaşılmayı gerektiren bir miras fakat artık saldırı altında. | Open Subtitles | و هذا هو الإرث الذي يستحق المحافظة عليه و نشره أكثر و هو يتعرض لهجوم |
| Tiger Claw şuan saldırı altında olabilir. | Open Subtitles | مخلب النمرَ يُمْكِنُ أَنْ يَكُونَ موضع هجوم. |
| Cadılar meclisinin saldırı altında olduğu doğru ama yapanlar dışarıdan değil, içeriden. | Open Subtitles | الآن، صحيح أن هذه الطائفة تعرضت للهجوم لكن ليس من الخارج بل الداخل |
| Tekrar ediyorum, Red Hook saldırı altında. | Open Subtitles | أكررُ قولي, إنَّ "ريد هوك" تحتَ الهجوم |
| Camiamız saldırı altında. | Open Subtitles | مجتمعنا يتعرّض لهجوم. |
| Tüm dünyada adamlarımız saldırı altında. | Open Subtitles | في كل أنحاء العالم رجالنا يتعرضون للهجوم |
| Evet, bir haftadır saldırı altında. | Open Subtitles | نعم، كُل أُسبوع يخضع للهجوم. |