| Şu an için yok. Malesef, bütün adamları Saldırı sırasında öldü. | Open Subtitles | لسوء الحظ، ليس في هذا الوقت فكل رجاله قُتلوا أثناء الهجوم |
| Evet, efendim. Saldırı sırasında kesilmiş. | Open Subtitles | نعم سيدي ، لقد أنقطع الإتصال أثناء الهجوم |
| Büyük Saldırı sırasında hayatta kalanların Wraithlerden saklandığına inanıyorum burada. | Open Subtitles | أعتقد انه المكان حيث إختفوا الناجون من الريث أثناء الهجوم الأخيرِ. |
| Bu Saldırı sırasında, rastgele makineli tüfek atışıyla karşılaştık bir miktar kaybımız oldu. | Open Subtitles | خلال الهجوم علي مساحة لا تتعدي الف يارده تعرضنا لهجوم متقطع من المدافع الرشاشه |
| Saldırı sırasında yaralanmışım gibi göstermem gerekiyor. | Open Subtitles | لابد أن أجعل الأمر يبدو وكأني أصبت في الهجوم |
| Saldırı sırasında orada çalışıyormuş gibi görünmeni istiyorum. | Open Subtitles | .أريد أن يبدو الأمر كما لو أنك كنت تعمل هناك أثناء الهجوم |
| Tek problem.Saldırı sırasında bu kutuların nerede durduklarını bilmeyişimiz. | Open Subtitles | حسنًا، المشكلة الوحيدة، نحن لا نعرف أين كانت هذه الصناديق أثناء الهجوم |
| Saldırı sırasında yardım aldığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنك حصلت على المساعدة أثناء الهجوم |
| Çok değer verdiğim bir şey Saldırı sırasında çalındı. | Open Subtitles | شيء مهم جداً بالنسبة لي تم سرقته مني أثناء الهجوم |
| Saldırı sırasında en güvenli yerin kırsal alan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال بأن آمن مكان للبقاء فيه أثناء الهجوم هو في منطقة ريفية |
| Tüm bizonlar Saldırı sırasında korkup kaçtılar. | Open Subtitles | جميع الثيران الطائرة فروا هاربين من الخوف أثناء الهجوم |
| Evet ama dün geceki Saldırı sırasında o oturma odasında bulunuyordu. | Open Subtitles | أجل، ولكنها كانت بغرفة المعيشة أثناء الهجوم بالأمس. |
| Maalesef Saldırı sırasında tüm kameralar kapatılmıştır. | Open Subtitles | لسوء الحظ، تم تعطيل جميع الكاميرات أثناء الهجوم. |
| İlk Saldırı sırasında müşterek akıllarını ortaya çıkarmıştı. | Open Subtitles | أثناء الهجوم الأول لقد تعرّض لعقولهم مجتمعة كانت غير مُرشّحةٍ بالمرة |
| Bayan Henderson, Saldırı sırasında cinayet işlendi. | Open Subtitles | سيدة " هاندرسون " الجريمة حصلت أثناء الهجوم |
| - Evet. Taktik Saldırı sırasında telefonla meşguldün. - İlginç. | Open Subtitles | نعم , جولات المكالماتك التكتيكية خلال الهجوم |
| Karşı Saldırı sırasında karım ve çocuğum Chicago'daydılar.. | Open Subtitles | هو وزوجتي كانوا في شيكاغو خلال الهجوم المضاد |
| Polis; saldırganın yakalanmadığını ve Saldırı sırasında bıçaklandığını söylüyor. | Open Subtitles | الشرطة تقول أن المسلح مازال طليقاً و يعتقدونَ أنهُ طعن خلال الهجوم |
| Saldırı sırasında da varolan bir yara. Ama kemikler temizlendiğinde daha iyi anlayacağız. | Open Subtitles | عانت من أذى في الهجوم لكن سنعرف أكثر عندما تنظف العظام |
| "Onu kim tuttu? Ona kim tecavüz etti? Saldırı sırasında hangi silah kullanıldı? | Open Subtitles | من مسكها من إغتصبها ماهو السلاح المستخدم خلال الإعتداء |
| Çift sayılanlar olmuş birkaç yaralı öldü ve bazıları da son Saldırı sırasında kayboldu. | Open Subtitles | .. كان يوجد بعض العدات بعض وفيات بسبب الجروح , والبعض الاخر اثناء الهجوم الاخير |
| Ajan Newman ile Stallworth Saldırı sırasında olay yerindeydi. | Open Subtitles | واللذين كانا حاضرين وقت الهجوم |
| Geçen haftaki Saldırı sırasında kendisine isabet eden kurşunlardan biri şahdamarını parçalamıştı. | Open Subtitles | بعد تلك الرصاصه في هجوم ... الأسبوعالماضي... .التيأصابتشريانهالسباتي... |
| Saldırı sırasında mağdurlar genellikle dillerini ısırırlar. | Open Subtitles | عادة يقوم الضحايا بعض ألسنتهم أثناء الاعتداء |
| Saldırı sırasında okuldaydım. | Open Subtitles | كنت في المدرسة خلال الغزو |