Bütün sürpriz saldırılar gibi bunun da düzgün yapılması lazım. | Open Subtitles | مثل كلّ الهجمات المفاجئة يجب أن تقاد بشكل غير صحيح |
Heller zerre kadar umurunda olmayabilir ama bu saldırılar olursa, masum insanlar ölecek. | Open Subtitles | ربما لا يهمك هيلر ولكن ان نفذت هذه الهجمات العديد من الآبرياء سيموتون |
O nedeni bulamıyorum ben de bir türlü. saldırılar çok rastgele duruyor. | Open Subtitles | إن الدافع هو ما أعجز عن تفهّمه، فإني أرى الهجمات عشوائية جدًا. |
Bu can sıkıcı bir şey, ama gerçek şu; güvenlik işinde bu tür saldırılar olağan şeylerdendir. | TED | يبدو هذا مرعباً، ولكن الحقيقة هي، أنه في مجال الأمن، هذا النوع من الهجوم شائع إلى حد ما. |
siber saldırılar konusunda bir tür kriz yaşandığını duymuş olabilirsiniz. | TED | بشأن الهجمات الالكترونية ضد شركة جوجل الأمريكية. |
Ve bu önleyici saldırılar sadece sanal dünyada kalmayabilir. | TED | وهذه الهجمات الاستباقية قد لا تبقى فقط في الفضاء الإلكتروني. |
Sonuncusu yıkıcı saldırılar, beni ilgilendirenler bunlardır. | TED | والنوع الاخير هو الهجمات التدميريه, وهذا هو النوع الذي يثير قلقي بالاكثريه. |
Bu tür saldırılar yükselişte ve bu tür işlere ilgi duyan ve bunları işe almaya hevesli insanları görüyoruz. | TED | هذا النوع من الهجمات في صعود ونرى اناس يعبرون عن اهتمامهم بهذه القدرات التخريبيه و يعبرن عن رغبه في استخدامها. |
Uluslararası hukukta, yardım çalışanlarına yapılan saldırılar savaş suçudur. | TED | الهجمات التي يتعرض لها عمال الإغاثة هي جرائم حرب بموجب القانون الدولي. |
Bu saldırılara, 2013 yılındaki Boston Maratonu bombalı saldırısı yanında Faysal Şahzad isimli adamın Times Meydanına bombalı araçla saldırmayı denemesi gibi başarısız saldırılar da dahil. | TED | بما فيها انفجار ماراثون بوسطن في 2013 وكذلك الهجمات الفاشلة كتلك اللحظة التي حاول فيها رجل يدعى فيصل شاهزاد إدخال سيارة مفخخة إلى ساحة تايمز سكوير |
BG: Paris'teki son saldırılar ve bunlara gösterilen tepkiler işinizi daha da mı zorlaştırdı? | TED | برونز خوساني: هل جعلت الهجمات الأخيرة بباريس وردود الفعل عليها عملك أصعب؟ |
Kişilere yapılan saldırılar ile bombalamaları ayrı tutmamız lazım. | Open Subtitles | علينا التمييز بين الهجمات الفردية والتفجيرات |
Bu çoklu saldırılar için. Zamanlama gerektirir. | Open Subtitles | التعامل ضد الهجمات المتعددة يتطلب تناغم خاص |
1947'den beri, Hindistan'a yapılan tüm saldırılar hükümet tarafından düzenlendi. | Open Subtitles | منذ سنة 1947 . كل الهجمات على الهند كانت من تنظيم الحكومة |
Bu saldırılar planlanmış, kadınlar dikkatle seçilmiş. | Open Subtitles | هذه الهجمات تم التنظيم لها بدقة وتم اختيار هؤلاء السيدات بعناية |
Bana yapılan saldırılar, basını kontrol eden yaygaracı bir azınlığın marifetidir. | Open Subtitles | الذى قد أيقظته حملتك ؟ إن الهجوم ضدى صدر من أقلية صاخبة تصادف أنها تتحكم فى الصحافة |
"Şu ana kadar yeni saldırılar olduğunu teyit edecek herhangi birşey ulaşmadı." | Open Subtitles | "ولكن حتي الان لم يأتينا اية اخبار مؤكه عن هذا الهجوم بالمدينه |
Güvenlik teknolojisi, tehditler ve saldırılar bağlamında internet koruması dizayn etmeye, ve beni katı ilişkilerin içine hapsetmeye devam ediyor. | TED | تقنية أمنية تلو الأخرى تستمر في تصميم نظام حماية للبيانات متعلق بالتهديدات و الإعتداءات, تبقيني رهينة أنواع جامدة من العلاقات. |
saldırılar ilk başladığında kampüsteki tüm kapılara güvenlikçi yerleştirdiler. | Open Subtitles | عندما بدأت الاعتداءات قاموا بوضع حراس على مداخل الحرم الجامعي |
Nükleer saldırılar fırlatma kodu ister, evet. Ancak Birleşmiş Milletler bunu gizli tutar. | Open Subtitles | الضربات النووية تحتاج لرمز تشغيل وهذه الرموز محفوظة بسرية فى الأمم المتحدة |
Westland'daki Elf çiftliklerine ve köylerine saldırılar olduğuna dair raporlar geldi. | Open Subtitles | وردتني بلاغات عن هجمات على مزارع وقُرى الجان في الأرض الغربية. |
Bu arada savaş taraftarı Gonta'nın grubu, daha fazla orman tahribatı olmaması için, saldırılar düzenlemek üzere ormandaydı. | Open Subtitles | في هذه الاثناء , كانت جماعة جونتا موجودة بالجبال يقمون بهجمات لمنع تمدير الغابة |
Yaptığı saldırılar, Gevaudan bölgesini yavaş yavaş korku dolu bir karanlığa gömdü. | Open Subtitles | في ظل هجماته المتكررة ، أخذت منطقة "جيفودان " تغرق شيئا فشيئا في ظلام دامس |
NSA'in yakaladığı konuşmalarda yurt içi ve dışı saldırılar görüşülüyor. | Open Subtitles | المعلومات الآخيرة لوكالة الأمن القومي تُشير بهجومات جديدة في الداخل والخارج |
Bu nedensiz saldırılar devam edecek mi? | Open Subtitles | الإتحاد الكامل على حَدّ سكين. هَلْ هذه الهجماتِ الغير مُستفزةِ يَستمرُّ؟ |
Hazar toplumuna yapılan saldırılar hep daha kötüye gitti, o yüzden bir çoğunun ülkeden kaçmak istemesi sürpriz değildi. | TED | الهجومات على المجتمع الهازاري ازدادت سوءًا، فليس من الغريب أبداً بأن العديد منهم يرغبون بالهروب. |
Uluslararası kanuna göre, siyasi mültecilere uygulanan fiziksel saldırılar, büyük bir suçtur. | Open Subtitles | إعتداء جسدي من لاجئين سياسيين a الجريمة القابلة للتنفيذ تحت القانون الدولي. |
21'inci caddeden.. 2'inci bulvarda farklı ırklara saldırılar var. | Open Subtitles | من 21 هناك هجوم على الملونين فى الحى الثانى |
Kitap sıradışıydı çünkü El-Kaide yanlısı bir İngiliz tarafından yazılmıştı ve Britanya'da saldırılar yapılmasını öneriyordu. | TED | كان الكتاب غير عادي لأنه مكتوب من قبل مؤيدٍ بريطاني لتنظيم القاعدة، ويدعو المؤلف في هذا الكتاب لشن هجمات في بريطانيا. |