| Saldırmaya karar verdiklerinde de hep birlikte saldırırlar. | TED | وعندما يقررون الهجوم، يهاجمون معًا في نفس الوقت. |
| Unutma, cerrahlar kendine güvenmediğini sezerlerse saldırırlar. | Open Subtitles | عندما يشعر الجرّاحون المقيمون بالخطر، يهاجمون |
| Tehdit edilirlerse yiyeceklerini kusar ve tekrar saldırırlar. | Open Subtitles | و لكنها تبصق الطعام و تهاجم مرة اخرى |
| Körler ama millerce uzaktan insanlarda yiyecek kokusunu alabilirler. Yiyecek kokusu aldıklarında saldırırlar. | Open Subtitles | إنها عمياء , لكن يشمون رائحة الانسان وعند اذن يهجمون عليه |
| sizde avantaj sizde diye kendinizi uyanık zannedersiniz... onlarda size o zaman saldırırlar. | Open Subtitles | لذا تتعلم أن تكون متيقظا عندما تظن ...بأنك الأقوى لأن ذلك عندما سيهجمون |
| Mete Yüzbaşı kesin saldırırlar diyor. | Open Subtitles | القائد يقول أنهم بالتأكيد سيهاجمون |
| Teknolojisi tehdit oluşturan uygarlıklara saldırırlar,... ..ama bu, şu anki durum için geçerli değil. | Open Subtitles | يُهاجمونَ الحضاراتَ... التي تُشكّلُ تهديد وهذامالم يتوافرهنا ... |
| Yıldırım hızındaki bir çift dokunaçlarını fırlatarak göz kamaştıran bir hızla saldırırlar | Open Subtitles | يضربون بسرعة وامضة يطلقون لوامس بسرعة البرق |
| Bir sürü PC'yi bir odaya doldurur, sunucu şifrelemesine saldırırlar. | Open Subtitles | إنهم يحشرون حفنة من الحواسيب في غرفة واحدة، ويهاجمون التشفير الموجود على الخادم. |
| Bunun yerine zayıf anımızı kollar hayvanlar gibi karanlıklarda gizlenip sert ve hızlı bir şekilde saldırırlar, sonra yine karanlıklara geri dönerler. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك يستهدفون جراحنا حتى ننزف. يختبئون في الظلام كالحيوانات، يهاجمون بضراوة وسرعة ثم يتراجعون نحو الليل. |
| Zaten bilgisayar inekleri online saldırırlar. | Open Subtitles | ألي جانب ذلك, عباقرة الكومبيوتر يهاجمون أحدهم الأخر على الانترنيت. |
| Herkesin uyuduğu geç saatlerde saldırırlar hep. Çabuk ve sessizce, çığlık çıkmaz. | Open Subtitles | يهاجمون في وقت باكر بعد سُويعات من نوم الجميع، بسرعة وصمت ودون صرخات |
| Vampirler hayatları için yalvarmazlar, saldırırlar. | Open Subtitles | مصاصو الدماء لا يتوسّلون لحياتهم بل يهاجمون |
| Avı hissettiklerinde, saldırırlar. Havlamaya başladıklarında, ısırılmaya başlaman gerekir. | Open Subtitles | اذا حسو بفريسة , يهاجمون اذا بدأو بالنباح عليك أن تبدأ بالعض |
| Tümör yerine beyine saldırırlar. | Open Subtitles | تجعلها تهاجم المخ بدلاً من الورم |
| Bazen yollarını şaşırıp başka hücrelere saldırırlar. | Open Subtitles | يتم تهميشها و تهاجم الخلايا الأخرى |
| Siyah çaylaklar kartallara toplu halde saldırırlar. | Open Subtitles | الحدأة السوداء تهاجم عقاب السمك بقسوة |
| Herkesin uyuduğu geç saatlerde saldırırlar hep. | Open Subtitles | يهجمون في الظلام، عندما يكون الجميع نائمًا |
| Büyüdışılar'ı korkutuyor, Büyüdışılar korktuklarında da saldırırlar. | Open Subtitles | إنه يرهب عديمي السحر، و عندما يكون عديموا السحر خائفين، يهجمون |
| Tüm ışınlama cihazları bir anda çalışır. Çok geçmeden, Vashta Nerada'nın kuluçka devri biter ve saldırırlar. Birisi alarmı çalıştırır. | Open Subtitles | جميع الناقلات الفضائية اشتغلت في نفس الوقت بمجرد وصول "الفاشتا نيرادا" لدورة توالدهم، يهجمون |
| Onları buradan kovarsak, bu sefer saldırırlar. | Open Subtitles | إذا جعلناهم يرحلون، سيهجمون علينا. |
| Saldırdıklarında, sevdiğine saldırırlar. | Open Subtitles | عندما سيجيئون سيهاجمون من تحب |
| İnsanlara nadiren saldırırlar. | Open Subtitles | يُهاجمونَ الناسَ نادراً. |
| Katillerin büyük bir çoğunluğu genelde kendi evlerinden 4.8 km içerisindeki bir alanda saldırırlar. | Open Subtitles | أغلب القتلة يضربون على بُعد ثلاثة أميال من إقامتهم. |
| Bunlar da Müslüman gemilerine saldırırlar. | Open Subtitles | ويهاجمون سفن الإسلام |
| Ve saldırırlar. | Open Subtitles | والألة ، ثم يمكنهم الهجوم |