| Ne denli etkili olur bilmiyorum ama ben de yerden saldıracağım. | Open Subtitles | أنا لا أعلم كيف سيؤثر هذا لكنني سأهاجم من الجانب |
| Bunu yapacak zamanı olmayacak. Hemen saldıracağım. | Open Subtitles | لن يجد الوقت، سأهاجم على الفور |
| Ben sana saldıracağım, sen de bana karşı saldırıyla cevap vereceksin. | Open Subtitles | حسنا انها سهلة انا سأقوم بمهاجمتك وانتي دافعي عن نفسك |
| .sana saldıracağım... en az beklenen yerde ve zamanda. | Open Subtitles | سأقوم بمهاجمتك فجأة بدون تحذير حين لا تتوقع ذلك |
| Ben kuzeyden ana orduyla saldıracağım. | Open Subtitles | سأهجم من الشمال بالجيش الرئيسى |
| Peki. Şimdi ben sana saldıracağım. | Open Subtitles | انا سوف أهاجمك أنت |
| Charlie, oturup çeneni kapatmaz ve filmi izlemezsen yemin ederim sana saldıracağım. | Open Subtitles | أذا لم تجلس وتسكت وتشاهد الفلم.. سأهاجمك |
| Şimdi seyret, Patton'ın planına göre ben buradaki Siraküza'ya saldıracağım. | Open Subtitles | والآن إذن ..... "طبقاً لخطة "باتـون سأهاجم "سيركـوس" هنا ... |
| Şimdi seyret, Patton'ın planına göre ben buradaki Siraküza'ya saldıracağım. | Open Subtitles | والآن إذن ..... "طبقاً لخطة "باتـون سأهاجم "سيركـوس" هنا ... |
| Zayıf anahtarlardaki hatalara saldıracağım. | Open Subtitles | سأهاجم الثغرات في المفاتيح الضعيفة |
| Seçim toplantımızda görüşünce Kruse'ye siyasi olarak saldıracağım ve çok sert bir dil kullanacağım. | Open Subtitles | سأهاجم كروس سياسيا في الاجتماع العام |
| Ben adamlara saldıracağım. Sen buradan kaç. | Open Subtitles | سأهاجم هذا الحارس، اهربي أنت |
| Arada bir, uyarmadan, sana saldıracağım en beklenmedik yer ve zamanda. | Open Subtitles | في الوقت الحالي و من دون سابق إنذار سأقوم بمهاجمتك في أي وقت و تحت أي ظرف لا يمكن توقعه |
| Çünkü şimdi size saldıracağım. saldıracağım evet. | Open Subtitles | لأننى الآن سأقوم بمهاجمتك نعم سأهاجمك |
| Ana orduyla kuzeyden saldıracağım. | Open Subtitles | سأهجم من الشمال بالجيش الرئيسى |
| - Tıpkı "sana vahşice saldıracağım." der gibi. | Open Subtitles | مثل "سوف أهاجمك في الغابة" |