| İlk şiddet belirtisiyle beraber, otomatikman saldırgana karşı harekete geçerler. | Open Subtitles | في أول بادرة من العنف ، هي تعمل تلقائيا ضد المعتدي. |
| Yaralar önde demek ki yüzü saldırgana dönüktü. | Open Subtitles | الجروح في الجبهة لذا كان يواجه المعتدي عليه. |
| saldırgana yakın olursan, tehdite odaklanırsın. | Open Subtitles | واذا كنت قريباً من المهاجم فستركز على التفاصيل |
| Corwin bu yeni saldırgana bizi ele verecek tabii saldırgan çoktan ne olduğumuzu bilmiyorsa. | Open Subtitles | كوروين كان على وشك كشف هويتنا لهذا المهاجم الجديد الا لو كان هذا المهاجم على علم بنا بالفعل |
| Belki saldırgana karşı koydu. | Open Subtitles | ربما أخذت قطعةً من مهاجمها |
| İki ölü saldırgana yüz taraması yaptım. | Open Subtitles | قمت بفحص للتعرف على الوجه على اثنين من مطلقي النار المتوفيين |
| Geçen gün saldırgana açtığınız yaranın aynısı. | Open Subtitles | نفس الجرح التى أصابتي به المعتدي. فى ذلك اليوم. |
| Çelik gibi bir iradeyle saldırgana karşı koyma cesareti gösterdi, ki belki de sadece bu nedenle yerde yatar halde bulduğunuz o değil. | Open Subtitles | تُظهر حضور ذهن مُذهل، لقد تجرّأت على مقاومة المعتدي عليها، الذي قد يكون السبب الوحيد لكونكِ لم تجديها على تلك الأرضيّة. |
| Dooley onu ambulansa bindirdiklerinde berbat hâldeymiş ve laboratuvar raporu gelmeden emin olamayız ama bu kanın saldırgana ait olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أخذوه بلإسعاف لن نعلم حتى نحصل على النتائج ولكنٍ أظن أن هذا الدم لا يخص المعتدي |
| Komşularından hiçbiri bu saldırgana ait tek bir iz bile görmemiş ama iki çift köpeği öldürdü. | Open Subtitles | لا أحد من الجيران رأى أي أثر لهذا المعتدي و لكنه قتل كلبين |
| Charlene'nin kostümünü inceliyordum, saldırgana ait bir DNA örneği bulmayı umuyordum. | Open Subtitles | كنت أقوم بمسح بدلة شارلين، لا زلت متأملا في العثور على عينة من لمسة الحمض النووي من المعتدي |
| Geçen gün saldırgana açtığınız yaranın aynısı. | Open Subtitles | نفس الجرح التى أصابتي به المعتدي. فى ذلك اليوم. |
| Eğer o Rebecca değilse, bayan saldırgana ait elimizde ne bir iz ne yara izi, hiçbir şey yok. | Open Subtitles | إذا لم تكن " ريبيكا " فليس لدينا بصمة أو جزء ملطخ لا شيء من ذلك المهاجم |
| Dua edin deriler saldırgana ait olsun. | Open Subtitles | نأمل، الجلد ينتمي إلى المهاجم. |
| saldırgana adınızı haykırıp durursanız insan olduğunuz bilgisini hatırlar. | Open Subtitles | إذا ظللت تصرخ باسمك، هذا يدفع ! المهاجم ان يعترف بإنسانيتك |
| Bay Luthor, olay yerindeki silah saldırgana ait değilmiş. | Open Subtitles | سّيد(لوثر)، المسدس في مسرح الجريمة لم تكن في ملكية المهاجم إنه لك |
| Dedektif Gianna saldırgana bunu soktuğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقد المحقّقة (جيانا) أنّها حصلت على جزء من المهاجم بهذه |
| Sonra kurban yüzünü saldırgana döndü koruma güdüsüyle kolunu kaldırdı... | Open Subtitles | و بعدها الضحية يستدير و يواجه المهاجم و يرفع ذراعهُ في وضع دفاعي... . |
| Eva saldırgana karşı tanıklık etti. | Open Subtitles | (إيفا) شهدت ضد مهاجمها (دومنجو إسبرزا) |
| Wendell birden fazla silahlı saldırgana işaret eden üç kurşun yarası bulmuş. | Open Subtitles | وجد (ويندل) ثلاث جروح رصاصات إضافية تشير إلى عدة مطلقي نار... |