| Aynı zamanda, salgını ilk başlangıç zamanında görebileceğimiz bir yer. | TED | وتمكن أيضاً من كشف بداية إنتشار الوباء في وقت مبكر. |
| Bu salgını durdurmayı her şeyden daha çok istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك تحفلين لوقف هذا الوباء أكثر من أيّ شيء |
| 1918 yılındaki grip salgını sırasında 50 milyon insan öldü. | TED | ففي عام 1918، وأثناء وباء الحمى مات 50 مليون شخص. |
| Kendi şehrini veba salgını ile hasta ettiğine inanmamız için nedenler var. | Open Subtitles | لدينا أعتقاد بأنه هو الذي قام بنشر عدوي في المدينة بمرض الطاعون |
| Bir salgın... Kolera salgını, raporda çok kötü görünmez mi, efendim? | Open Subtitles | أو انتشار للكوليرا سيكون هذا منظره قبيح في التقارير |
| Bu salgını yenmemizin tek yolu bu son savaşı kazandığımız zamandır. | TED | إنها الطريقة الوحيدة التي يمكننا بها هزيمة هذا الوباء هي ضمان أننا نفوز بالمعركة الأخيرة. |
| Peter Clement başkent Monrovia’dan Lofa ilçesine 12 saat süren zorlu bir araba yolculuğu ile varıp hızlanan salgını kontrol altına almakla görevlendirildi. | TED | ولهذا كان بيتر كليمنت يقود 12 ساعة في طريق وعِر من العاصمة مونروفيا، إلى مقاطعة لوفا، في محاولة للسيطرة على الوباء المتصاعد هناك. |
| Hatrı sayılacak sayıda doktor acilen Hong Kong'ta 1.5 milyon tavuk itlaf ederek katkıda bulundu, ve o yol üzerindeki salgını durdurdular. | TED | وطبيب مشهور في هونغ كونغ إستجاب في الحال بذبح مليون ونصف دجاجة وطائر، ولقد أوقفوا ذلك الوباء من طريقه. |
| Bu tür ihlal ve dürüst olmama bir hastalık salgını takibini çok zor kılan şeyin ta kendisi. | TED | وبطبيعة الحال، فإن هذا النوع من المراوغة والتضليل هو ما يقف وراء صعوبة احتواء تفشّي الوباء. |
| En sonunda salgını başlatan rahipten kan örneği almayı başardık, ama işe yaramadı. | Open Subtitles | حصلنا على عيّنة دم من الراهب ..الذي نشر الوباء لكنها لم تنفعنا يبدو أننا بلغنا أفقاً مسدوداً |
| Bize gezegenimiz hakkında söyledikleri her şeyi, salgını... bizi kurtarmalarını... | Open Subtitles | كل شيء أخبرنا به حول عالمنا الوباء, كيف أنقذونا |
| - Dalış yaptığı yerde baş gösteren çiçek hastalığı salgını nedeniyle kasıtlı olarak batırılan bir Hollanda korsan gemisi enkazı varmış. | Open Subtitles | حيث كانت تمارس الغطس عند حطام سفينة عبيد هولنديّة والتي أغرِقَت عمداً لأنّ وباء من الجُدَري كان قد تفشّى على السطح |
| Fakat tifüs salgını çıkınca anne ve babası hayatını kaybetti. | Open Subtitles | ولكن, كان هناك وباء التيفود وفقدت وقتها اباها و امها |
| İngilterede, genç insanlara arasında yüz yaralanmaları salgını var. | TED | في المملكة المتحدة لدينا وباء إصابات الوجه بين الشباب. |
| 1664'teki kuyrukluyıldız tüm Avrupa'ya korku salmıştı ve Veba salgını'yla Büyük Londra Yangını'nın bunu takip etmesiyle birlikte, dehşet tescillenmişe benziyordu. | Open Subtitles | مذنب 1664 أرسل رعشات من الرهبة في أوربا كلها والخوف كان مبرراً حينما تبع المذنب مرض الطاعون والحريق الكبير في لندن |
| Çünkü İnternet'te bozulmuş kavunların sebep olduğu salgını okumuştu. | Open Subtitles | لأنّه قرأ على شبكةِ الإنترنت بشأن إنتشار الشمّام الفاسد |
| Tam da ihtiyacım olan şeyler. Bir frengi salgını ve bir tümör. | Open Subtitles | هذا ما أحتاجه بالضبط انتشار عدوى الزهري و ورم |
| İncil’de okuduğunuz çıban salgını çiçek hastalığıdır. | TED | عندما تقرأ الكتاب المقدس طاعون الدمامل، وهذا هو مرض الجدري. |
| Koruyucu giysisi olan herkes muhtemel bir salgını önlemek için laboratuarı ayarlıyorlar. | Open Subtitles | كل شخص يرتدي البدلة ذهب إلى . المختبر ليتعامل مع هذا التفشي المحتمل |
| Sen, Büyük Alabama Cüzam salgını'nı durduramadın diye üzgünsün. | Open Subtitles | لانك لم توقفي اندلاع الجذام الرهيب في الباما |
| Anlaşılan birine hakaret etmeden ve iç salgını suçlamadan bugün ağzımı açamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن يبدو لفتح فمي اليوم دون إهانة شخص ما. لوم هذا جدري الجهنمية. |
| Utanç verici bir ulusal salgını, bir çeşit normallik olarak kabul etme noktasına gelen bir milletin içinde büyük ölçüde görmezden geliniyorlar. | TED | وينتهي بهم الأمر دون أي ذكر، في أمة أصبحت نوعاً ما تقبل بوباء قومي مشين ليصبح الوضع الجديد. |
| 74'deki tifüs salgını ikisini de aldı. | Open Subtitles | التيفئوس الوبائي في السبعينات أخذهما لإثنان. |
| En son burada domuz gribi salgını olduğunda üç hasta kaybettik. | Open Subtitles | أخر مرة حدث لنا هذا من انفلونزا الخنازير خسرنا 3 مرضى |
| Temasları izlemeye almaya ne kadar hızlı başlarsak bu salgını da o kadar hızlı atlatabiliriz. | Open Subtitles | كلّما أسرعنا ببدء تعقّب التواصل، كلّما أسرعنا أكثر بإحتواء هذا التفشّي. |
| 1918 yılında İspanyol gribi salgını dünya nüfusunun yüzde 20'sini öldürmüş. | Open Subtitles | عامَ 1918، قتل وباءُ الانفلونزا الاسبانيّة حوالي 20% من سكّان العالم. |