| Burada biraz olsun Samimiyet kurmak için ne yapmanız gerek? | Open Subtitles | ماذا عليك أن تفعل لكى تحصل على بعض الألفة هنا؟ |
| Samimiyet, itaatsizlik doğurur, talebe. | Open Subtitles | الألفة لا تجلب سوى الإزدراء، أيّها الجندي. |
| Bayanlar yüz yüze konuşarak Samimiyet kurarlar. | TED | النساء ينلن الحميمية من الحديث وجها لوجه. |
| Samimiyet, dürüstlük bunlar geleneksel güzellik anlayışından çok daha önemli şeylerdir. | Open Subtitles | النزاهة, هي أشياء تفوق اهمية الجمال العادي... |
| Samimiyet sorunlarımız üzerinde çalışmamız lazım. | Open Subtitles | الليلة ينبغي لنا أن نستعمل العلاقة الحميمة |
| Onun için seks sadece seks değildir. Bir Samimiyet göstergesidir. | Open Subtitles | بالنسبة له , الجنس مجرد جنس , إنه إشارة المودة |
| Samimiyet, çükünüzü masaya koymanız ve birinden şunu duymanız gibidir: | Open Subtitles | الألفة مثلما أن تضع قلماً يخصك على الطاولة وشخصاً ما يقول |
| Samimiyet olmadan, kendinizi kaybolmuş hissedersiniz. | Open Subtitles | بدون الألفة ستشعرون انكم لستم في أي مكان |
| Benim Samimiyet kanunlarım bir nevi kutsal kitabım gibidir. | Open Subtitles | قوانيني بخصوص الألفة نوع مثل الكتاب المقدس |
| Kendi benliğine ulaşmak için nasıl bir Samimiyet düzeyin var? | Open Subtitles | ما درجة الألفة التي يجب على الشخص أن يصل اليها ليكون شخصيا معك? |
| Benim için Samimiyet banyoda senin bokunu koklayabilmektir. | Open Subtitles | الحميمية هي أنا في الحمام أشم رائحة برازك. |
| Seksi, Samimiyet ve dürüstlükten ayırmaya kalkarsanız sonuç daima hüsran olur. | Open Subtitles | عندما تحاول ان تفصل الجنس عن الحميمية والاخلاص سيمضي بشكل خاطئ دائما |
| Biliyorum Samimiyet ve yabancılar biraz kulağa mantıksız geliyor fakat bu hızlı etkileşimler sosyologların ''anlık Samimiyet'' dedikleri bir duyguya neden olabilir. | TED | أعرفُ أن الأمر يبدو غير بديهي قليلاً، الحميمية والغرباء، لكن يمكن أن تؤدي هذه التفاعلات السريعة لشعور يسميه علماء الإجتماع "المودة العابرة." |
| Artistik Samimiyet, tamam mı? | Open Subtitles | رسالتي الفنية النزاهة. |
| Buna ne dersin, he? Hadi Samimiyet hakkında konuşalım. | Open Subtitles | فلنتحدث عن النزاهة. |
| Hadi Samimiyet hakkında konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نتحدث عن النزاهة |
| Jonathan hakkında konuşmayı bırakabilir misin, bu bizim Samimiyet egzersizimiz. | Open Subtitles | أرجو أن لا نتحدث عن جوناثان؟ هذا هو وقت ممارسة العلاقة الحميمة بالنسبة لنا |
| Ayrıca önemli sorunlara da odaklanması gerekiyor, Samimiyet korkusu gibi... | Open Subtitles | ولكنه أيضاً يجب أن يعبر عن قضايا مهمة مثل الخوف من العلاقة الحميمة |
| Cevap ne olursa olsun, sıradaki soru için belli bir Samimiyet getiriyor. | Open Subtitles | مهماكانتالإجابة، فإنه ينشئ مستوى من المودة للسؤالالتالي، |
| Bayanlar erkeklerden farklı Samimiyet kurarlar. | TED | النساء تميل إلى الحصول على علاقة حميمة بشكل مختلف عن ما يقوم به الرجال. |
| - İş yerinde Samimiyet yok. | Open Subtitles | لا يوجد التآخي في العمل. |
| Samimiyet. | Open Subtitles | الحميميّة.. |
| [Samimiyet yaratın] Araştırmalara göre, iş yerimiz hakkındaki düşüncelerimiz iş arkadaşlarımızla olan ilişkilerimizle bağlantılıdır. | TED | [ اخلق الود ] تُظهر نتائج الدراسات أن ما نشعر به بخصوص مكان عملنا يعتمد على علاقاتنا مع زملائنا في العمل |
| Ortalama 150 insandan fazlasıyla Samimiyet kuramıyor oluşumuz da insanlığa dair basit bir gerçek. | TED | إنها وحسب حقيقة بسيطة عن البشرية بأننا لا نستطيع أن يكون لنا ألفةً حميمية مع أكثر من حوالي 150 شخصاً. |