| Bu yüzden sana geldim. Benim de cevaplara ihtiyacım var. | Open Subtitles | و لهذا السبب أتيت إليك أحتاج لبعض الأجوبة، أيضاً |
| sana geldim çünkü fedakarlığı herkesten çok sen anlayabilirsin. | Open Subtitles | أتيت إليك لأنك تفهمين التضحية أكثر من أي أحد. |
| sana geldim çünkü bunu nasıl sona erdireceğini bildiğini söyledin. | Open Subtitles | جئت إليك لأنك قلت ان لديك وسيلة لانهاء كل هذا. |
| Ona birini tanıdığımı söyledim bu nedenle sana geldim. | Open Subtitles | وأخبرته أنني أعرف شخص لديه ما يريد لهذا جئت إليك. |
| Bob, Stoneheart'da güvenebileceğim birkaç kişiden biri olduğuna inandığım için sana geldim. | Open Subtitles | "بوب" جئت لك لأني أعتقد أنك من الأشخاص القليلين هنا في "ستونهارت" الذين يمكنني الثقة بهم. |
| Güzel. Bir tane daha sorabilir miyim? Neden tavsiye için sana geldim? | Open Subtitles | جميل، هل بإمكاني سئلك سؤال آخر، لمَ لجأت إليك للحصول على المشورة؟ |
| Dostuz diye sana geldim. Çünkü sana güveniyorum. | Open Subtitles | أٍسمع, لقد أتيت إليك لأننا أصدقاء و لأني أثق بك |
| Ama bu aksiyon. Bu yüzden sana geldim. | Open Subtitles | ولكن هذه هي المهمّة، لهذا السبب أتيت إليك. |
| Annenle babanın şehir dışında olduğunu bildiğim için sana geldim çünkü kız kardeşinin tanıdığım en inanılmaz kadın olduğunu düşünüyorum ve ona evlenme teklifi yapmak istiyorum fakat önce senden icazet almak istedim. | Open Subtitles | أعلم أن والديكم خارج المدينه لذا أتيت إليك لأنني أعتقد بأن أختك أروع إمرأه قابلتها في حياتي |
| Bu işin doğru dürüst yapılması gerek. O yüzden sana geldim. | Open Subtitles | أحتاج إلى تأديته بالشكل الصحيح، لذا أتيت إليك. |
| Nutuk çekmekte ne kadar güzel olduğunu duyduğum için sana geldim. | Open Subtitles | جئت إليك لأنني سمعت أنك جيد في ايصال الرسائل |
| Neden sana geldim sanıyorsun? | Open Subtitles | ولماذا جئت إليك حسب اعتقادك إذن؟ |
| Bunun yerine sana geldim. Özellikle sana. | Open Subtitles | جئت إليك بالمقابل جئت خصيصاً لك |
| Aslında sana geldim çünkü önemli bir karar verdim. | Open Subtitles | في الواقع، لقد جئت إليك ل ي وأبوس]؛ جعلت قرار هام. |
| İşte bu nedenle sana geldim. | Open Subtitles | لهذا السبب جئت لك |
| Dickie o adamları cebine koymuştur. Bu yüzden sana geldim. | Open Subtitles | ديكى متواطىء مع أولئك الرجال لهذا السبب لجأت إليك. |
| Önce sana geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لك أولاً. |
| O yüzden sana geldim, yoldaş. | Open Subtitles | لهذا قدمت إليك يارفيقي |
| Yardım için buradayım, bu yüzden David'den önce sana geldim. | Open Subtitles | لهذا جئت اليك اولا قبل ان اذهب مباشرة الى ديفيد |
| Bir şeyler deneyip başarısız olmak nasıldır merak ediyorum, bu yüzden sana geldim başarısızlık abidesi. | Open Subtitles | ولهذا أتيت إليكِ أكبر فاشلة أعرفها مهلا... |
| "Dünyayı bırakıp sana geldim" | Open Subtitles | "تَركتُ العالمَ وجئت إليك |
| Bunun için sana geldim | Open Subtitles | لهذا السبب قصدتك |
| İşte bu yüzden sana geldim. | Open Subtitles | -مالذي أخركِ ؟ لهذا السبب لجأت إليكِ أنتِ تفهمين في هذه الأمور |
| Bu yüzden sana geldim. | Open Subtitles | لهذا السبب لجئت إليك |
| O yüzden sana geldim. | Open Subtitles | ولذلك السبب أتيتُ إليك بهذا الأمر. |
| İlk sana geldim, çünkü gelmemi isteyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد أتيتُ إليكَ أولاً لأنني أعرفُ، بأنكَ تريدُ مني ذلك، |
| Bir bakalım, iş arkadaşımsın diye sana geldim rutin bir muayene diye düşünürken PSA testine soktun beni ve hayatım birden yön değiştirdi. | Open Subtitles | حسنا، لنرى، لقد اتيت لك يازميلي صديقي، أو هذا مااعتقدته لفحص جسدي روتيني وانت اخذته في نفسك لتعطيني اختبار لتحليل سرطان البروتستات |