| Beni suratımdan yumruklamanı affedeceğim ve Sana ikinci bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سوف أسامحك على ضربك لي في وجهي وسوف أعطيك فرصة ثانية | 
| Sana ikinci bir şans veriyorum, Babanın hiç bir zaman olmamıştı. | Open Subtitles | أنت تتنازل عن فرصة ثانية وهذه الفرصة لم يحصل عليها والدك أبداً | 
| Sence Jane Sana ikinci bir şans tanır mı? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنّ جين يمكن ان تعطيك فرصة ثانية | 
| Yani demem o ki hayat Sana ikinci bir şans verdiğinde bunu tam olarak kullanman lazım. | Open Subtitles | أظنُ أن ما اقولهُ هو عندما تعطيكَ الحياةُ فرصةً أخرى عليكَ أخذها... | 
| Tanrı, Sana ikinci bir şans verdiğine göre bir nedeni vardır. | Open Subtitles | لا بُدَ من وجودِ سببٍ ليُعطيكَ الله فرصةً ثانية | 
| Lütfen, bana inanman lazım... Sana ikinci bir şans vermemi neden bu kadar zorlaştırıyorsun Charley? | Open Subtitles | يجب أن تصدقيني - لماذا تصعب علي أن أسامحك - | 
| Ben de Sana ikinci bir şans vermek için buralara kadar gelmiştim. | Open Subtitles | فكرتُ طوال الطريق وأنا قادمة لهنا لإعطاك فرصة ثانية | 
| Sana ikinci bir şans vermek istiyorum. Benimle gelmek ister misin? | Open Subtitles | أردتُ إعطائك فرصة ثانية لذا ، أتريدي الذهاب معي؟ | 
| Bir keresinde Sana ikinci bir şans verdiğimi söylemiştin ve bu şansı iyi kullanacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | أخبرتني ذات يوم أنّي وهبتك فرصة ثانية ووعدتني ألّا تهدرها. | 
| - Ama Sana ikinci bir şans verecek özel bir kural var. | Open Subtitles | ولكن هناك قاعدة واحدة بشانه قد تعطيك فرصة ثانية. | 
| Rahatla, kardeşin seninle yaşamaya hazır olmasaydı Sana ikinci bir şans vermezdi. | Open Subtitles | اهدأي ، اختك ما كانت لتدعوك للعيش معها لو انها لما تكن مستعدة لتعطيك فرصة ثانية | 
| Eskiden çalıştığın radyolardan birine geri dön ve onlardan Sana ikinci bir şans vermelerini iste. | Open Subtitles | عد إلى أحد المحطات التي كنت تعمل بها سابقا... واطلب منهم إعطائك فرصة ثانية | 
| Cry-Baby Walker, cemiyet Sana ikinci bir şans verdi. | Open Subtitles | أيها "الطفل البكاء واكر"، لقد .منحك المجتمع فرصة ثانية | 
| Beni o restorantta iki saat beklettikten sonra Sana ikinci bir şans verdim. | Open Subtitles | أعطيتك فرصة ثانية... بعد أن أبقاني أنتظر في ذلك المطعم لساعتين. | 
| Sana ikinci bir şans verilmesini tavsiye edeceğim. | Open Subtitles | و سَأَوصي بأنّ تَكُونُ لك فرصة ثانية | 
| Sana ikinci bir şans vermeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | كنا نحاول بأن نعطيك فرصة ثانية | 
| Sana ikinci bir şans falan tanımazlar. | Open Subtitles | مكالمة ثانية مني لن تعطيك فرصة ثانية | 
| Günün daha iyi bir kısmını Sana ikinci bir şans vermesi için Korsan Burger'ın kaptanına yalvararak geçirdim. | Open Subtitles | أنا أمضي الوقت الأفضل من اليوم في ترجي الكابتن ل"بايرت بيرغر" أن يعطيك فرصة ثانية | 
| Ben sadece Sana ikinci bir şans vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | اسمع يا رجل ، أنا سأعطيك فرصة ثانية | 
| Düşündüm de gelip Sana ikinci bir şans vermeliyim. | Open Subtitles | فكرتُ أن أعود وأعطيكَ فرصةً أخرى | 
| - Sana ikinci bir şans vermiştim. - Bu adil değil. Bu adil değil. | Open Subtitles | ولقد أعطيتُ لكِ فرصةً ثانية - هذا ليس عادلاً, ليس عادلاً - | 
| Lütfen, bana inanman lazım... Sana ikinci bir şans vermemi neden bu kadar zorlaştırıyorsun Charley? | Open Subtitles | يجب أن تصدقيني - لماذا تصعب علي أن أسامحك - |