| Kaçıyor olmalıydın, 007, karşı tarafın sana yaklaşmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | لابد انك تنحرف ، يا 007 تدع عدوك يقترب منك هكذا |
| Boynuzlu Kral'ın sana yaklaşmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أدع الملك ذو القرن يقترب منك |
| Her şey yolunda. sana yaklaşmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا بأس لن أدعه يقترب منك |
| Bir daha sana yaklaşmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدعه يقترب منك ثانية. |
| Kimsenin sana yaklaşmasına izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي احد يقترب منك,حتى انا |
| Bu yüzden Oliver'ın sana yaklaşmasına izin vermiyorsun. | Open Subtitles | ولهذا لا تدعين (أوليفر) يقترب منك |