| Gerçekten her şeyden çok tek isteğim gerçek bir sanatçı gibi davranılmak. | Open Subtitles | ... كل ما أريده ... أكثر من أى شيء آخر ، هو أن تتم مُعاملتي كفنان حقيقي |
| Hem, yaşlandıkça bir sanatçı gibi davranırsanız, gittikçe daha fazla baskı altında kalırsınız -- insanlar davranışlarınızı sorgular ve düzgün davranmanızı ister. | TED | أيضاً، إذا استمريت بالتصرف كفنان كلما كبرت، ستشعر بالضغط بشكل متزايد -- الناس ستشك في تصرفاتك و تطلب منك أن تتصرف بشكل مناسب. |
| Geoffrey, bir cinayet kurbanı olmaktansa, kendini adamış bir sanatçı gibi hatırlanmayı tercih ederdi. | Open Subtitles | لكان (جيفري) سيودّ أن يُذكر كفنان ملتزم أكثر من كونهِ ضحيّة جريمة قتل شائعة |
| Delirmiş bir sanatçı gibi olay yaratıyorsun. | Open Subtitles | بخلق فضيحة كفنانة مجنونة |
| Bana sanatçı gibi davranıyorlardı. | Open Subtitles | عاملونني كفنانة |
| Kendimi sanatçı gibi görüyorum. | Open Subtitles | أحب التفكير بنفسي كفنان |
| - Bir sanatçı gibi davran. | Open Subtitles | - علاج كفنان. - حسنا، أنا لا. |