Bu eseri, ticari sanat dünyasından farklı kılan şey eser üretebilen herkesin onu gösterebilmesi. | TED | الأمر الوحيد الذي يُجنب هذا العمل من عالم الفن التجاري هو أن أي شخص يصنع عملًا يمكن أن يُظهره. |
sanat dünyasından çiftler olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك العديد من الأزواج من عالم الفن |
Yani, Allyn'in sanat dünyasından nefret ettiğini herkes biliyor. | Open Subtitles | أعني الجميع يعرف أن " الن " تكره عالم الفن |
Vicky'nin itirazlarına rağmen Judy onu Juan Antonio'yla bir araya getirmenin bir yolunu bulmaya niyetliydi ve sanat dünyasından arkadaşı Gabriella'yı bir parti vermek için ikna etti Vicky ve Juan Antonio'yu da davet ettirdi. | Open Subtitles | بالرغم من اعتراضات فيكي، فقد كانت جودي مهووسة بإيجاد طريقة لجمعها هي و خوان أنطونيو و كلمت صديقتها غابرييلا التي كانت اسماً مهماً في عالم الفن لتقيم حفلة و تدعو فيكي و خوان أنطونيو |
Ve sıradaki haber, sanat dünyasından. | Open Subtitles | والآن , فى عالم الفن |
Gerçekten. Peki sanat dünyasından buluruz. | Open Subtitles | حسناَ سنجد شخصاَ في عالم الفن |
sanat dünyasından fazla uzak kalamaz. | Open Subtitles | لن يبتعد كثيرا عن عالم الفن |