| Doğum sancısı ve doğum beni tam olarak çökertti. | TED | جعلني المخاض والولادة أشعر وكأنني محطمةً تماما. |
| Doğum sancısı olan bir hamile kadınla aynı asansörde mahsur kaldı. | Open Subtitles | تعطل المصعد به مع امراءة جائها المخاض بالمصعد |
| Bence yanlış doğum sancısı bu yüzden var. | Open Subtitles | أنا أقول أن لهذا السبب الطبيعة إخترعت المخاض الكاذب |
| Doğum sancısı başladığı gece saatler süren ıstıraptan sonra sonunda doğurdu. | Open Subtitles | في ليلة خاضت آلام الولادة بعد ساعات من العذاب ولدت أخيراً. |
| Larry beni doğruca hastaneye götürdü ve onlar da bana "Bayan Gayhart, doğum sancısı çekiyorsunuz." dedi. | Open Subtitles | أخذني لاري إلى المستشفى وأخبروني, سيدة غايهارت أنت تعانين من آلام المخاض |
| Dev yıldızların ölüm sancısı, astronomların tanıklık ettikleri en dramatik olaylardır. | Open Subtitles | سكرات موت النجوم العملاقة من أكثر الظواهر التي شهدها علماء الفلك إثارة |
| - Sen doğum sancısı çekiyorsun. | Open Subtitles | أنا بخير. تشعرين بانقباضات يا "كلاير". |
| Ve malnütrisyona, dayanılmaz mide sancısı gibi sebep olan bir şey yoktur. Yedikçe durum kötüleşir. | Open Subtitles | ولا شيء يُسبّب سوء التغذية بقدر معدة تتلّوى ألماً ويزداد ألمها كلّما أكل |
| Doğum sancısı çekiyormuş, çok kanaması varmış. | Open Subtitles | لقد كانت اه لقد كانت في المخاض وفقدت الكثير من الدماء |
| O yüzden doğum sancısı çektiğinde bu bileziği takarsan hepimiz yanında oluruz. | Open Subtitles | و ذلك حتى اذا دخلت في المخاض و وضعت هذه الإسوارة سنكون معك جميعاً |
| Evet, annen sadece yirmi dakika doğum sancısı çekti. | Open Subtitles | أجل , أمكِ كانت في المخاض لعشرينَ دقيقة. |
| Peşinden koştuğum çocuk annesinin yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyerek kliniğe geldi, doğum sancısı var mış. | Open Subtitles | الفتى الذي كنت اطارده اتى الى العيادة الطبية يقول ان امه بحاجة الى مساعدة طبية ان امه كانت في المخاض |
| JJ, Henry'ye hamileyken, sahada doğum sancısı çekerse diye doğum el kitabını ezberlemiştim. | Open Subtitles | عندما كانت جي جي حاملا بـ هنري قمت بحفظ دليل التوليد في حال دخلت المخاض و نحن بالميدان |
| İyiymiş. Normal hamilelik sancısı. Dokularla ilgili bir şeymiş. | Open Subtitles | الوضع بخير، آلام حمل شيء له علاقة بالأربطة |
| Lütfen bunun da büyüme sancısı olduğunu söylemeyin, Dr. Robbins. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تخبريني أنّها آلام النمو د. |
| Bunun büyüme sancısı mı... Hayır, hayır. | Open Subtitles | تقولين لي أنّها آلام نموّ |
| Sadece büyüme sancısı değil. | Open Subtitles | لا، ليست فقط آلام نموّ |
| Eğer Nano gerçekten ölüyorsa bu da onun ölüm sancısı olmalı. | Open Subtitles | ...إنْ كانتْ النانو تموت فعلاً فلا بدّ من إنّ هذه هي سكرات موتها |
| - Sen doğum sancısı çekiyorsun. | Open Subtitles | تشعرين بانقباضات يا "كلاير". |
| Ve malnütrisyona, dayanılmaz mide sancısı gibi sebep olan bir şey yoktur. Yedikçe durum kötüleşir. | Open Subtitles | ولا شيء يُسبّب سوء التغذية بقدر معدة تتلّوى ألماً ويزداد ألمها كلّما أكل |
| Sebituana'nın karısı doğum sancısı çekiyor. Çok ağrısı var. | Open Subtitles | ،زوجة "سيبتوانا" فى المخاض إنها تعانى من ألام رهيبة |