| Muhtemelen ömrünün geri kalanında tekerlekli sandalyeye mahkum olacaksın. | Open Subtitles | من المحتمل ان تظل في كرسي متحرك لبقية حياتك |
| Büyükbabayı tekerlekli sandalyeye mahkum eden Oyuncakçı'ydı. | Open Subtitles | صانع الالعاب هو الرجل الذي وضع جدك في كرسي المعوقين |
| Tekerlekli sandalyeye mahkum olmanın ne demek olduğunu iyi biliyorum. 25 dakikadır bu sandalyeye mahkumum. | Open Subtitles | و أنا أعلم كيف هو الشعور أن تكون محبوساً في كرسي متحرك أنا كنتُ محبوساً في كرسي متحرك ل25 دقيقة |
| sandalyeye mahkum bir kadına yalan söylemeyeceğim. eğer babam Darnell'i öğrenirse mirasından zırnık alamam. | Open Subtitles | أنا لن أكذب على إمراة تجلس على كرسي معوقين |
| Kaba ve kötüsün çünkü sandalyeye mahkum olduğun için kızgınsın | Open Subtitles | أنتِ لئيمة وأنتِ مروعة لأنك غاضبة لأنكِ على كرسي متحرك، أنا أتفهم. |
| Adamı geri kalan ömrü boyunca tekerlekli sandalyeye mahkum edip sonra da çekip gideyim mi yani? | Open Subtitles | أنا التي تسببّت في وضع هذا الرجل على كرسي مُتحرّك لبقية حياته، وفجأة اخرج من الباب فحسب؟ |
| Omer Malik'in Savunma Bakanlığı'nda çalışan, devlete kızgın tekerlekli sandalyeye mahkum biri olduğumu düşünmesini istedik. | Open Subtitles | لأجعل عمر مالك يُصدق أنه يقوم بتوظيف موظف ساخط من وزارة الدفاع يجلس على كرسى متحرك |
| Patronum hayatının sonuna kadar tekerlekli sandalyeye mahkum. | Open Subtitles | و رئيسى على كرسى متحرك للأبد. |
| Ayrıca bu aptal boyunlukla tekerlekli bir sandalyeye mahkum olmasaydım, | Open Subtitles | وإذا لم أكن في هذا العنق الغبي المربطوط و عالقة في كرسي متحرك |
| Ama bugün komunist tarafından haklanan adamımız hayatının geri kalanında tekerlekli sandalyeye mahkum yaşayacak. | Open Subtitles | لكن رجلنا الّذي أُعتقل من قِبل الشيوعيين اليوم، سينحصر في كرسي معوّقين لبقية حياته. |
| Tekerlekli sandalyeye... mahkum olan var ama mutlu. | Open Subtitles | بعض الناس عالقون في كرسي متحرك وسعداء. |
| Etrafımda yaparsan seni tekerlekli sandalyeye mahkum ederim. | Open Subtitles | اذا قمت بذلك بجواري , ساضعك في كرسي للمقعدين . |
| Tekerlekli sandalyeye mahkum olduğu için değil mi? | Open Subtitles | ليس لأنها في كرسي المعاقين |
| Julia tekerlekli sandalyeye mahkum olabilir. | Open Subtitles | قد تبقى يوليا على كرسي متحرك للأبد |
| Çok şükür tekerlekli sandalyeye mahkum değilim. | Open Subtitles | شكرا يا آلهي لاني لست على كرسي متحرك |
| Patronum hayatının sonuna kadar tekerlekli sandalyeye mahkum. | Open Subtitles | ورأيسي على كرسي مدولب لبقية حياته |
| Tekerlekli sandalyeye mahkum zavallı bir herifle. | Open Subtitles | فتى مسكين على كرسي متحرك |
| Tekerlekli sandalyeye mahkum lanet olası bir pezevenkle. | Open Subtitles | وغد قذر على كرسي متحرك |