| Eğer Santillan arkadaşınızı aldıysa yapabileceğiniz bir şey yok demektir. | Open Subtitles | إذا سانتيلان أخذ صديقك ليس هناك ما يمكنكم القيام به |
| Ona Phil ve şu Santillan denen züppeyi anlattım. | Open Subtitles | لذا أنا أخبرته عن فل وعن هذا الرجل سانتيلان |
| Santillan uyuşturucuları kuzeye gizlice sokmadan uyuşturucuları sınır polisinden gizlettirecektir. | Open Subtitles | قبل يهرّب سانتيلان مخدّراته إلى الشمال جعل مخدّراته غير مرئية الى شرطة الحدود |
| - En azından diğer adam tekila getirmişti. - Bay Santillan... | Open Subtitles | ـ على الأقل قد إشترى الرجل الآخر التيكيلا ـ سيد سانتيلان لا تفعل هذا |
| Santillan ile sadece konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نريد الكلام مع سانتيلان |
| Onlara Santillan ve operasyonunun size anlattığım kanıtını sunun. | Open Subtitles | أعطي إليهم شهادتي من سانتيلان وعمليته |
| - Lorenzo Santillan. 20 dolara ben yaparım. | Open Subtitles | " ـ" لورينزو سانتيلان سأفعلها مقابل 20 دولار |
| Bay Santillan, konuyu böyle bitirmemiz gerekmediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | سيد " سانتيلان " ، لا أعتقد أنه يجب علينا إنهاء الأمور هكذا |
| Santillan'ın Nganga'sı için! | Open Subtitles | انها لأجل نجانجا سانتيلان |
| Ve rahipleri Santillan adında biri. | Open Subtitles | وكاهنهم رجل يسمى سانتيلان |
| Santillan bugün öğleden sonra geldi. | Open Subtitles | سانتيلان وصل بعد ظهر اليوم |
| Santillan, ben de seni özlemiştim. | Open Subtitles | سانتيلان ، لقد افتقدتك |
| - Bay Santillan? | Open Subtitles | ـ سيد سانتيلان ؟ |
| Bay Santillan. | Open Subtitles | سيد سانتيلان |