| Sao Paolo'ya sivil ulaşım aracı istiyorum. İnince her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | واريد وسيلة نقل الى ساو باولو سأخبرك بكل شئ عندما نهبط |
| Sao Feng bize katılana kadar beklemek beni hiç bozmaz. | Open Subtitles | وأنا راض أن أنتظر كقطعة الخيار حتي يأتي ساو فنج |
| Sao Paulo, Meksiko'nun bu sayıya ulaşması ise sadece 15 yıl sürdü. | TED | بينما ساو باولو ومكسيكو استغرغقوا 15 سنة ليصلان لنفس المعدل. |
| Burası Sao Paulo'dan 3 saat mesafede bir okul. | TED | هذه مدرسة تقع خارج سان باولو على بعد 3 ساعات منها |
| Sao, bu batı silahları çok güçlü. Düşmanlarımızdan önce davranmalıyız. | Open Subtitles | (سوا)، هذه الأسلحة الغربيّة قويّة جدًّا، يتحتّم أن نطلقهم قبل العدوّ. |
| Ama Sao NerveGear bağlayıcısı... | Open Subtitles | لكن "إس إي أو" تمّ صنعها من قبل مخترع العتاد العصبيّ |
| Bu bir Brezilya engereği, bu yılanın zehri burada Sao Paulo Üniversitesi'nde incelendi | TED | هذه أفعى سامة من البرازيل، دُرِسَ سمها هنا في جامعة ساو باولو. |
| Ya da Sao Paulo’dan Johannesburg’a veya Londra’ya tek yönlü bir uçuşun salacağı kadar. | TED | او رحلة طائرة, ذهاب فقط, من ساو باولو الى جوهانسبرج اول الى لندن ذهاب فقط. |
| Bu da Sao Paulo'da bir pencerenin kenarındaki Bakire Meryem. | TED | هنا مريم العذراء على جانب من نافذة زجاجية في ساو باولو. |
| Ve eğer bulsaydınız da, o muhtemelen Sao Paulo'lu olurdu. | TED | وحتّى إن حصلت عليه سيكون على الأرجح من "ساو باولو" |
| Dokto Ken Naciamento, Sao Paulo, Brezilya. 1996 yılında göçmen olarak buraya gelmiş. | Open Subtitles | الدّكتور كين ناسيامينتو، ساو باولو، البرازيل، هاجر هنا في 1996. |
| Söylentilere göre bu yıl Sao Paulo'da yapılacak konferansa da saldırı düzenlenecekmiş. | Open Subtitles | المقصود أنهم سيكونو هناك هذه السنه فى المؤتمر فى ساو باولو |
| Evet, öyle. Onu durdurmanızı istiyorum. Bu yüzden bu akşam, Sao Paulo'ya gidiyorsunuz. | Open Subtitles | بالفعل وأريدكم أن توقفوه ستغادرو الى ساو باولو الليله |
| Geri dönmek zorundalar. Sao'ya ihtiyaçları var. | Open Subtitles | بالاضافة الى انهم سوف يعودون انهم بحاجة الى ساو |
| Eğer Sao bekaretini kaybederse özür dilemesinin bir anlamı kalmaz, Sing de asla güçlerini geri kazanamaz. | Open Subtitles | اذا فقدت ساو عذريتها لا يهم عدد المرات التي سوف تعتذر بها الى سينج |
| Ben de Sao Feng'le aynı fikirde olurdum. Kalipso'yu bırakmalıyız. | Open Subtitles | أنا لازلت متفقاً مع ساو فنج لنحرر كاليبسو |
| Brian jr. ve ben, Sao Paulo'ya geri döneceğiz ve tedaviyi tekrar başlatacağım. | Open Subtitles | انا وبراين الابن سنعود الى ساو باولو وساستانف العلاج |
| Sao Paulo'dan 1,5 saat uzaklıkta yaşayan bir rahip vardı ara sıra Iron Maiden şarkı sözlerindeki ahlak hakkında vaazlar veriyor. | Open Subtitles | وهناك قس ساعة ونصف الساعة من ساو باولو من يقوم بخطب في بعض الأحيان حول أخلاق كلمات مایدن. |
| Sao Paulo'dan kalkan Kızıl Haç kurtarma gemisindeydim. | Open Subtitles | لقد كنت على متن سفينة إخلاء حمراء خارج سان باولو |
| Şu ana kadar en büyükleri Sao Paulo, Cape Town ve Tucson, Arizona'da. | Open Subtitles | الاكبر منها في سان باولو وكيب تاون وتوكسون اريزونا |
| Sao bu çok uzun sürecek. Ne yaptığını biliyor musun? | Open Subtitles | (سوا)، إنّك تستغرق وقتًا طويلًا، أأنت ملم بما تفعل؟ |
| Neden böyle küçük bir çocuk Sao oynuyor? | Open Subtitles | لمَ تقوم فتاة صغيرة مثلها بلعب "إس إي أو"؟ |
| Sao Feng'in saklanabileceği bir yer kalmadı. | Open Subtitles | لم يتبق لساو فنج مكان آخر يلجأ إليه |
| Ve artık her yıl çeyrek milyon Sao Paulolu bunları kullanıyor. | TED | ويستخدمها ربع مليون شخص سنوياً في ساوباولو الآن. |
| Onurlu Sao Paulo'nun daha çok agresif olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هي قالت ساوبولو لديهم غريزة الإعتزاز بإنفسهم و لديهم الكثير من العدوانية . |