| Burada sarılıp öpüşüyoruz, sonra herif kalkıp gerzeklik ediyor. | Open Subtitles | نتعانق ونتبادل القبل وبعدها بدقيقتين يتصرف كمغفل لعين |
| sarılıp uyuruz, el ele tutuşuruz, öpüşürüz. Çok yakınız. | Open Subtitles | نتعانق ، نمسك الايدي ، نقبل بعضنا البعض نحن مقربين |
| Biz sadece sarılıp öpüşerek biraz sağlıklı hareketlenme elde ediyorduk, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد كنا فقط نحاول القيام بتمرين صحي من العناق والقبلات هذا ما في الأمر |
| Yunanlı filan olmalı. Her zaman sarılıp öpüşürler. | Open Subtitles | يبدو ينوناني أو شيئاً من هذا القبيل انهم دائمي العناق والتقبيل |
| Gevezeliği pek sevmem, o yüzden sana sarılıp gideyim. | Open Subtitles | لاأحبالأحاديثالموجزة،لذا.. سوف أعطيك عناق |
| Eski bir havluya sarılıp dolabın en üst rafındaki kutuya tıkılmıştı. | Open Subtitles | أغرب شيء أنه كان ملفوف بـ منشفه قديمه محشوه في علبه على الرف العلوي من الخزانه |
| Beni buradan çıkarın da oğluma sarılıp üzgün olduğumu söyleyebileyim. | Open Subtitles | هل ستخرجني من هذا ؟ حتى اتمكن من معانقة ولدي |
| sarılıp, içeri girmişler. | Open Subtitles | لقد قام بمعانقتها و بعدها دخل للمنزل |
| Gerek yok, tamam mı? Şimdi sarılıp, birbirimizi gördüğümüz için sevinelim. | Open Subtitles | دعنا نتعانق و نسعد لرؤية بعضنا البعض |
| sarılıp da çözmek mi istiyorsun bu meseleyi? | Open Subtitles | ماذا ؟ هل تريدي أن نتعانق ؟ نعم .. |
| Hem inan bana, sonrasında "Hadi sarılıp yatalım." falan da demem ben "Adamsın sen ya, hadi işe dönelim." derim. | Open Subtitles | و ثق بي ، بعد ذلك لن أقول لك "أوه ، دعنا نتعانق" سوف أقول "يالها من مطرقة ، أعطني هاي فايف" |
| Peki sevişmeniz bittiği zaman biriniz sarılıp yatmak isterken öbürünüz spor programı seyretmek istiyor mu? | Open Subtitles | اذاً عندما تنتهون من المُضاجعة ايريد احدكما العناق |
| Her türlü angaryayı dadıya yaptırırsın, çocuklar yine sana sarılıp öper. | Open Subtitles | ،تجعل المربّية تقوم بالعمل الشاق وأنت تحصل على العناق والقبلات |
| Sırada ne var sarılıp dondurma mı yiyeceğiz? | Open Subtitles | ما الذي سيحدث تالياً ؟ العناق وتناول المُثلجات ؟ |
| Yanına gitmeli ve ona sarılıp kıçımızı kurtardığı için teşekkür etmeliyiz. | Open Subtitles | تعلمون، يجب ان نذهب كل يعطيها عناق ونشكرها على إنقاذ بأعقاب دينا. |
| Bulaşığı bitirdiğinizde, anneniz size sarılıp; "Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim." | TED | عندما انتهيت، أعطتك والدتك عناق كبير وقالت، "شكراً لمساعدتك." |
| - Evet. Sevgili Walter"a sarılıp öpücük versem ne olacak? | Open Subtitles | وماذا لو اعطيت والتر عناق كبير وقبله ؟ |
| Bir dileğe sarılıp, taytın içine konmuş bir hayal gibi. | Open Subtitles | انها كحلم ملفوف بأمنية مسكوبة في بنطال ضيق |
| Bana sarılıp "Her şey yoluna girecek" dedi. | Open Subtitles | أعطاني معانقة وأخبرني أن كل شيئ سيكون على مايرام |
| sarılıp, içeri girmişler. | Open Subtitles | لقد قام بمعانقتها و بعدها دخل للمنزل |
| Gece uyuyamadım, annem ve babamda uyumadı gece boyunca oturduk ve birbirimize sarılıp ağladık. | Open Subtitles | لم أستطع النوم، ولا حتى والداي، فقط بقينا مستيقظين طوال الليل، نتحدث ونبكي ونعانق بعضنا. |
| Ailemize, dostlarımıza sarılıp ölene kadar dans ediyoruz. | Open Subtitles | لمعانقة أصدقاءنا وعائلاتنا وللتمرّح بالرقص. |
| Aşk, ilişki, gülmek, sarılıp yatmak, falan filan işte. | Open Subtitles | و العلاقة, و الضحك و الحضن و كل ذلك الهراء |
| sarılıp, yattık. Büyü artık Leonard. | Open Subtitles | المعانق، لقد تعانقنا (فلتنضج قليلاً (لينورد |
| Bir manken alıp içerisini elektrikli battaniyeyle doldurdum, böylece sıcak olacaktı ve iki tane radyo kontrollü kol yaptım böylece bana sarılıp sırtımı sıvazlayabilecekti. | Open Subtitles | حشوته مع بطانية كهربائية لذا سيكون دافيء, وبنيت يدين تتحكم بهما عن بعد والتي تعانقني وضربة خفيفه على ظهري |
| Sadece ısınmak için sarılıp yatıyoruz. | Open Subtitles | سنتعانق فقط من أجل الدفء. |