| Ben ona yeteri kadar sarıldım, o da yeteri kadar hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | أعطيته ما يكفي من عناق و خيب أملي هو بم يكفي |
| Ben de yanına gittim, sıkıca sarıldım ve öptüm. | Open Subtitles | لذا أقتربت منها، ومنحتها عناق حار وقبلة. |
| Bu yüzden aşağı indim, elini tuttum, sarıldım ve onu özlediğimi söyledim. | Open Subtitles | ولذا تراجعت ومسكت يده وعانقته واخبرته انني افتقده |
| Ona uyku hapı verdim ve uykuya dalınca sarıldım. | Open Subtitles | أعطيته علبة عصير وعندما ذهب للنوم عانقته. |
| Hayır, hayır, akşam Axl'a sarıldım da | Open Subtitles | لا، لا، الأمر فقط أني عانقت " آكسل " مسبقاً |
| Ben de güldüm ve ona sımsıkı sarıldım. | Open Subtitles | ضحكت و عانقتها و ضغطها. |
| Hemen ona sarıldım ve her ne olursa olsun seni seviyorum oğlum,dedim. | Open Subtitles | فقط , احتضنته الي وقلت : احبك علي كل حال |
| - Biraz ayı gibi sarıldım ama neyse. | Open Subtitles | هذا مثل عناق الدب |
| - Gizlice sarıldım! | Open Subtitles | ! عناق مفاجئ |
| Sadece onu tutup, sarıldım. | Open Subtitles | وقتها امسكت به، وعانقته |
| Kucağına çıkıp ona sımsıkı sarıldım. | Open Subtitles | صعدت إلى حضنه وعانقته بشدة. |
| Bir sürü kişinin olduğu bir kalabalıktaydım. Ona sarıldım, onunla hayatım hakkında konuşuyordum ve de... | Open Subtitles | كنت ضمن حشد يعجّ بالناس، عانقته وحادثته عن حياتي وعن... |
| Tutup ona sarıldım. | Open Subtitles | ... ومن ثمّ أمسكتُ به و عانقته |
| sarıldım. | Open Subtitles | لقد عانقته |
| Ben L.A.'deyim, Silver'a sarıldım. | Open Subtitles | (أنا في (لوس آنجلس) و عانقت (سيلفر |
| Ben de güldüm ve ona sımsıkı sarıldım. | Open Subtitles | ضحكت و عانقتها و ضغطها |
| Sadece ona sarıldım. | Open Subtitles | لاشيء , عانقتها فقط |
| Biraz ileri mi gittin? Ona sarıldım. | Open Subtitles | لقد احتضنته |