| -Onu sarımsakla kızartacaktım. -Bu "amanita mascaria". | Open Subtitles | ـ كنت سأشويها مع الثوم ـ إنها أمانيتا ماسكاريا |
| İşin sırrı, tencereyi bir diş sarımsakla ovup iki misli kirschwasser eklemekte. | Open Subtitles | إذًا، السر يمكن بتحريك القِدر بفصّ الثوم وإضافة ضعف من شراب "كيرسفاسر". |
| Son olarak, sarımsakla birlikte Salicornia, hoşlandığım tarz. | TED | و أخيرا، الثوم مع الأشنان و هو ما أحب. |
| Ve lütfen malikânenin kapı ve pencerelerinin sarımsakla sıvadığım tek objeler olmadığını da bilin. | Open Subtitles | واعلم أن أبواب وشبابيك القصر ليست الوحيدة التي دهنتها بالثوم |
| Ve lütfen malikânenin kapı ve pencerelerinin sarımsakla sıvadığım tek objeler olmadığını da bilin. | Open Subtitles | و اعلم أن أبواب و شبابيك القصر ليست الوحيدة التي دهنتها بالثوم |
| Maymun işi. Onları sarımsakla besliyor. | Open Subtitles | رائحة القرد يأكل ثوم |
| Yoksa batıl inançlara inanarak gümüş, haç ya da sarımsakla mı geldin? | Open Subtitles | أم أنك سلحتِ نفسك بالفضة والصلبان والثوم خوفًا من الخرافات؟ |
| Şey.. biraz bisküvi alır sonra yağ ve sirke... katarsın, sonra soğan ve sarımsakla beraber... ekmek kırıntıları katar- | Open Subtitles | حسناً ،تُحضرى قطع البسكويت ، وزيت ، وخل ...وبصل ، وبعض فصوص الثوم وبعضٍ من كسر الخُبز |
| Odanın heryanını sarımsakla doldurmuşlar. | Open Subtitles | لقد وضعوا اكاليل الثوم حول غرفتها |
| Oh, Mantar ve sarımsakla doldurulmuş patlıcan. | Open Subtitles | اعددت الفطر المحشو مع الثوم وطبق بيض "مع جبن الـ"بارما |
| Questura laboratuvarının pencereleri kötü ruhları dışarıda tutmak için sarımsakla süslenmiştir. | Open Subtitles | أتدري شيئاً؟ نافذة مختبر (كويستورا) محاطة بأكاليل من الثوم لطرد الأرواح الشريرة |
| Bıçağın biri gümüş, diğer bıçağıysa sarımsakla aşılanmış. | Open Subtitles | الأولى مصنوع من الفضة و الأخر منقوع بالثوم |
| Hayır, sarımsakla ovalanmış gümüş kurşunlar. | Open Subtitles | لا ليس رصاص من الفضة مفروك بالثوم |
| sarımsakla bir güzel ovduktan sonra çalı çırpı ateşinde pişireceğim. | Open Subtitles | ندهنها بالثوم جيّدًا، ونشويها على الحطب |
| Kafasını kesip paramparça edebiliriz... ağzını sarımsakla doldururuz... ve sonra kulaklarını koparırız. | Open Subtitles | وتملئ فمها بالثوم وتقطع اذنها |
| Temperance eve geldiğinde yanmış sarımsakla karşılaşmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن تعود (تيمبرانس) للمنزل بهِ ثوم محترق |