| Herneyse, harika biri. Sarah'yı görmeliyim. | Open Subtitles | على كل حال ، إنها رائعة يجب أن أذهب إلى سارا |
| Haddimizi aşarsak Laura ve Sarah'yı bulamadan kovuluruz. | Open Subtitles | أذا قمنا بالتجاوز .. سيقومون بطردنا قبل أن نقوم بأيجاد لورا و سارا |
| Bu gece Luc ve Sarah'yı yemeğe çağıralım ne dersin? | Open Subtitles | لنقم بدعوة سارا و لوك الليلة على العشاء |
| Sarah'yı büyütürken bir şey öğrendiysem o da endişelerle nasıl başa çıkılacağı. | Open Subtitles | إن كانت رعاية (سارا) قد علمتني شيئاً فهو طريقة التعايش مع القلق |
| Oturma düzeni. Sarah'yı soluna ve Philip'i sağına alıyorum, o yüzden lütfen medeni olmak için çaba göster. | Open Subtitles | طريقة الجلوس ،سأضع سارة على يسارك وفيليب على يمينك |
| - Mesela Sarah'yı. | Open Subtitles | سارة على سبيل المثال. |
| Taraf tuttu ve Sarah'yı dışarıda bıraktı. | Open Subtitles | لعب لعبته المفضلة ترك سارا للرجل الغريب |
| Sarah'yı gömmemişler. | Open Subtitles | انهم لم يدفنوا سارا. |
| Bir daha Sarah'yı hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أرى سارا مرة أخرى. |
| Orada Sarah'yı yenmen gerekecek, doğru mu? | Open Subtitles | عليك أن تغلبي سارا هناك |
| Sarah'yı alıp gidebilirdim. | Open Subtitles | أستطيع أن آخذ سارا و أرحل |
| Adın listede var ama eğer beni görmezsen Dan ve arkadaşımız Sarah'yı ara. | Open Subtitles | حسنا شكرا لك واسمك موجود على القائمة (لكن إذا لم تراني ستجد (دان) و(سارا |
| Hadi Sarah'yı bulalım. | Open Subtitles | لنذهب و نجد سارا |
| Sarah'yı hemen görmesi gerek. | Open Subtitles | إنه يحتاج فعلا لرؤية سارا |
| Birşey söyleyeyim mi, Sarah'yı arayacağım çünkü sen beceriksizin tekisin. | Open Subtitles | و أريد أن أقول لك شيئا، (كيفن) أنا سأتصل بـ(سارا) لأنك جبان |
| Helena'yı sana Sarah'yı rahat bırak diye getirdim. | Open Subtitles | (لقد جلبتُ لكِ (هيلينا لتبقى (سارا) بسلام |
| Sarah'yı geride bırakmanın verdiği pişmanlık. Öyle değil mi? | Open Subtitles | بل بسبب (سارا) حيثُ أنكِ ندمتِ عندما تركتِها |
| Dedikodu değil gerçekler, ve Sarah'yı kaçırdılar. | Open Subtitles | (ليسوا شائعات، إنهم حقيقة وقد اختطفوا (سارا |