| Ama birkaç iş arkadaşımın, nöbetlerinin kaynağını belirlemek için , beyninin üzerine elektrotlar yerleştirilmiş, hastane yatağına yatmış olarak görünen, şu sarası olan adamı test etmesiyle müthiş bir fırsat ortaya çıktı. | TED | لكن فرصة مميزة ظهرت مؤخّرا عندما قام بعض زملائي باختبار شخص مصاب بداء الصرع ترونه هنا مستلقيا بالمستشفى حيث تمّ وضع أقطاب كهربائية على سطح دماغه لمعرفة مصدر نوبات صرعه. |
| Belki bebeğin sarası vardır. | Open Subtitles | ربما يعاني الرضيع من الصرع |
| Tucker, muhtemelen sarası yüzündendir. | Open Subtitles | تاكر، دا ممكن يكون الصرع |
| Hayır, onun sarası var... | Open Subtitles | لا , إنها مصابة بالصرع |
| Ailende sarası olan var mı? | Open Subtitles | أهناك إصابة بالصرع في عائلتك؟ |
| sarası var. Birazdan geçer. | Open Subtitles | إنها نوبة صرع خفيفة ستختفي سريعاً |
| Julius Caesar'ın sarası vardı. | Open Subtitles | "القيصر يوليوس" عانى من الصرع |
| Askerlerden birinin sarası var. | Open Subtitles | -ثمة شخص يعانى من الصرع . |
| Ailende sarası olan var mı? | Open Subtitles | أهناك إصابة بالصرع في عائلتك؟ |
| Benim yıldız oyuncum sarası olan bir joglör top düşürüyor. | Open Subtitles | يخسر الكرات أسرع من البهلوان المصاب بالصرع ,(و ماذا بعد حاولتم مع (تيرينس |
| - sarası var! | Open Subtitles | -إنها مصابة بالصرع |
| Morbus sarası var. Birazdan geçer. | Open Subtitles | إنها نوبة صرع خفيفة ستختفي سريعاً |
| Ve bebekken sarası var idiyse? | Open Subtitles | و لديه صرع مثل طفل رضيع ؟ |