| Aynen, sarmısaklı ekmekleri hesaba eklemeye başlayan İyalyan restoranı gibi. | Open Subtitles | كمثل المطعم الإيطالي الذي يحاسبنا على قيمة الخبز بالثوم |
| Belki, sarmısaklı patates püresi servis eden kadının yerine kendi başımı fotoşop ile ekleyebilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني أن أعدل رأسي بالفوتوشوب و أضعه مكان رأس المرأه التي تعطيه البطاطس المهروس بالثوم |
| - Bir defa adamın teki sarmısaklı ekmeği kustuğumda yatmak istemişti- | Open Subtitles | مرة حظيت برجل حاول مغازلتي بعد أن تقيأت خبزاً بالثوم |
| -Bugün biber ve sarmısaklı ekmeğimiz var. | Open Subtitles | لدينا لحم بالفلفل الحار و خبز الثوم اليوم |
| Bir daha sarmısaklı bir ürün öneren kıçına bir tane yer. | Open Subtitles | الشخص التالى الذى يعرض بيع الثوم سوف اطلق عليه النار |
| Bu menüde sarmısaklı bir tek şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك طبق شيء واحد في القائمه يحتوي على ثوم ؟ |
| Fesleğenli, sarmısaklı ve zeytinyağlı soslu. | Open Subtitles | فوقها كومات من الحبق والثوم وزيت الزيتون. |
| Biraz sarmısaklı karidesle bir kaç balon getirmiştim. | Open Subtitles | أحضرت لك جمبري بالثوم وبعض البالونات |
| Yarı fiyatına iki tabak sarmısaklı karides. | Open Subtitles | لدي وجبتي روبيان بالثوم بنصف السعر |
| sarmısaklı karides. | Open Subtitles | - الربيان بالثوم, الطريق الوحيد للخلاص. |
| sarmısaklı ezme patates. | Open Subtitles | بطاطس مهروسة بالثوم |
| sarmısaklı mayonezle gerçekten harika oluyorlar. | Open Subtitles | أنها لذيذة كثيراً مع المايونيز بنكهة الثوم |
| sarmısaklı ekmek sinyor? | Open Subtitles | خبز الثوم? |
| sarmısaklı ekmeği götüreceğim. | Open Subtitles | سأعد خبز الثوم |
| Kimse Cabe'in sarmısaklı ekmeğine dokunmasın. | Open Subtitles | ولا يلمس أحد رغيف ثوم بايج |
| sarmısaklı ve domatesli kızarmış gözleme ve sebzeli tapenade. | Open Subtitles | " خبز مشوي مع الطماطم والثوم المعمر " " وخليط الخضار مع تاباندا الأسكواتش " |