| Bu tür polietilen plastik reçine uyuşturucu sarmak için kullanılır. | Open Subtitles | يستخدم هذا النوع من الراتينج البلاستيكي البولي إيثيلين للف المخدرات |
| On yıldır buradayım. sigara sarmak ve hamam böceklerini saymak için uzun bir zaman. | Open Subtitles | أنا هنا منذ أكثر من 10 أعوام إنه وقت طويل للف السجائر وعد الصراصير |
| Duş perdesine sarmak için geçen süre. | Open Subtitles | ذلك ما يأخذه من الوقت للف جثّة في ستارة الحمّام |
| Yakaladım. Şunu sarmak için bir şey ver bana. | Open Subtitles | لقد أمسكت به، أعطني شيئا ألفه حوله |
| Onu sarmak için bir şeyler getir. İki kere başıma geldi. | Open Subtitles | أعطنى شيئاً لكى ألفه فيه |
| - Onu sarmak için bir şey getir. | Open Subtitles | - أعطنى شيئاً لألفه فيه |
| Eğer bunları bağlarken yardıma ihtiyacın olursa, sarmak için ya da çözmek için... | Open Subtitles | نعم.انا مرتاحة ان كنت بحاجة لشخص كي يساعدك,تعرف يضع ضمادات جديدة يعيد لف او يزيل اللفافات |
| sarmak üzere olduğum cigara maharet istiyor. | Open Subtitles | الصاروخ الذي أنا على وشك لفّه يتطلب حرفي |
| Trendeyken sigara icecek sansin olmadi. Taksiyle buraya gelmeden once sarmak icin de zamanin da yoktu. | Open Subtitles | ليس من فرصة للتدخين على القطار ولا وقت للف واحدة قبل أن تستقل سيارة أجرة إلى هنا |
| Trendeyken sigara içecek şansın olmadı. Taksiyle buraya gelmeden önce sarmak için de zamanın da yoktu. | Open Subtitles | ليس من فرصة للتدخين على القطار ولا وقت للف واحدة قبل أن تستقل سيارة أجرة إلى هنا |
| Yüz dolarlık banknotları sarmak için kullanılanlardan. | Open Subtitles | إنّه ما يُستعمل على الأربطة للف أوراق المئة دولار. |
| O gazeteyi ekmek sarmak için bile kullanmam. | Open Subtitles | أنا لن أستعمل تلك الخرقة للف لحمك |
| Cesedi sarmak için kullanılmış olmalı. | Open Subtitles | لابد و أنه تم إستخدامه للف الجثة |
| Onu sarmak için bir şeyler getir. | Open Subtitles | أعطنى شيئاً لكى ألفه فيه |
| - Onu sarmak için bir şey getir. | Open Subtitles | - أعطنى شيئاً لألفه فيه |
| - Onu bir yere götüreceksek kafasını sarmak gerek. | Open Subtitles | حسنًا، نحتاج إلى لف رأسه إذا أردنا أن ننقله. |
| O yüzden, bunun yerine yeni pazarlama stratejileri geliştireceğiz kitabı kahverengi kağıda sarmak gibi mesela. | Open Subtitles | لذا بدلاً من ذلك، سنحاول تطبيق إستراتيجية تسويقية جديدة... لف الكتب في ورق بنّي. |
| Yapanı naylona sarmak istediğini seziyorum. | Open Subtitles | لماذا ينتابني شعور أنك تريد لفّه بالبلاستيك؟ |
| Nedense onu plastiğe sarmak istediğini hissediyorum. | Open Subtitles | لمَ يخالجني شعور بأنّكَ تودّ لفّه باللدائن؟ |