| Evet, satıştan elde edilen tüm para şuradaki keselerde duruyor. | Open Subtitles | أجل، وأموال البيع توجد بأكياس النقود هذه |
| Dükkanı kütüphane gibi düşünürsen, bu senin satıştan çok hizmete yoğunlaşmana yardımcı olur. | Open Subtitles | سيساعدك في التركيز علي الخدمة بدلاً من البيع |
| Karpayının yerine satıştan payını %12'ye çıkaracak. | Open Subtitles | لإنهاء الأمر، سيرفع نصيبك من سعر البيع إلى 12 بالمئة. |
| satıştan geldiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | هل تعرف .. لقد صعدت وتدرجت من خلال المبيعات |
| Bizim iş planımızda satıştan başlayarak bir yatırım şirketi yaratmaya yönelik dört aşamalı bir yol haritası belirlenir. | Open Subtitles | من خلال خطة عملنا، أقمنا أربع خطوات لمسار العمل من المبيعات إلى تكوين شركة تمويل |
| Altı dolarlık bir satıştan daha fazlası olduğumu sanıyordum sadece. | Open Subtitles | لقد إعتقدت فقط أنكِ وأنا سنكون أكثر من مجرد بيعة بستة دولارات |
| Ama bir gece Bay Paul kendini satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Graham Huffman'ın ofisinde bulmuş. | Open Subtitles | ولكن ليلة واحدة، ويجد السيد بول نفسه في مكتب نائب الرئيس للمبيعات سخيف غراهام هوفمان. |
| Darian Richards hakkında araştırmalarımda, "Yenilikçi" hisselerinin büyük payına yoktan satıştan sahip olan offshore şirketi buldum. | Open Subtitles | بحثى حول داريان ريتشاردز قد اكتشف وجود شركة خارج البلاد بدأت فى البيع على المكشوف |
| Ve yakalanmadığı zamanlarda, mülke değer biçerek satıştan kar elde ediyormuş. | Open Subtitles | وفي الوقت الذي لا يقبض عليه يقوم بتثمين الممتلكات ويحصل على مبلغ كبير من البيع |
| Ve satıştan gelecek para sana bir gelecek inşa etme şansı verecek. | Open Subtitles | ومال البيع سيفتح لك المجال لبناء مستقبل. |
| satıştan hemen sonra, Prens Abboud... | Open Subtitles | وكان الحق في التصرف بعد البيع للأمير عبود |
| satıştan hemen sonra, Prens Abboud... | Open Subtitles | وكان الحق في التصرف بعد البيع للأمير عبود |
| satıştan elde edilecek gelir, savunma masraflarınız için kullanılacak. | Open Subtitles | إيرات البيع ستعطى كتكلفة للمحامى |
| Bölüşme ve satıştan önce fiyatlandırmak gerek. | Open Subtitles | يجب التثمين قبل التقسيم و البيع |
| Ben satıştan sorumluyum; sen, fabrikadan; | Open Subtitles | أنا مسؤول عن المبيعات و أنت عن المصنع |
| Seni satıştan sorumlu elemanlarımla tanıştıracağım. | Open Subtitles | وسأعرفك علي بعض رجال المبيعات لدي |
| Ve ürünleri satıldığında, Detroit Şehri'nin bütün yerel marketlerinde, satıştan yüzde yüz kar ediyorlar. | TED | وعندما تباع منتجاتهم في أنحاء (ديترويت) في الأسواق المحلية، ويحصلون على 100% من الدخل من المبيعات. |
| Artık satıştan sorumlu müdürüm, tamam mı? | Open Subtitles | . أنا رئيس لجنة المبيعات الآن |
| Her satıştan %25 pay alırsın. | Open Subtitles | ستحصلين على 25% عمولة على المبيعات |
| Sağ ol, kanka. Her satıştan %15. | Open Subtitles | شكراً على هذا ستأخذون 15% على كل بيعة ، حسناً ؟ |