| Seyyar satıcılardan biri düşürmüş olmalı! Şu iblisler! | Open Subtitles | انه تذكار لابد أن البائع أسقطه ذلك الشيطان |
| Gözlerimi toptan ayırmadan satıcılardan uzak tutacak ve maç uzatmalara gitmesin diye Tanrı'ya dua edeceğim. | Open Subtitles | سأبقي عيناي على الكرة بعيداً عن البائع و أصلي للرب ألا يكون في المباراة وقت إضافي |
| Onlar, satıcılardan aldığım evraklardı. | Open Subtitles | هذه هي الأوراق التي حصلتُ عليها من البائعين |
| Son olarak nakiti piyasaya sürrüp seyyar satıcılardan geri alırız.. | Open Subtitles | الخطوة النهائية سوف نقوم المحراث النقد الذي نتلقاه من الباعة المتجولين.. |
| Onu satıcılardan birinden almışlardı. | Open Subtitles | حسنا , لقد كان هناك هذا البائع المتجول |
| Ve rol modelleri olarak harika satıcılardan bahsetmeye başladılar. | TED | ويظهرون كقدوة لهم الباعة الناجحين حقا. |
| Bir gazeteci çocuğu veyahut seyyar satıcılardan birini işte. | Open Subtitles | مثل واحد من بائعى الصحف او الباعة |