"satıyorlarmış" - Translation from Turkish to Arabic

• يبيعون
• يبيعان
• يبيعونها
• يتاجرون

Görünüşe göre sınır şebekesinden aldıkları uyuşturucuları da satıyorlarmış.
على ما يبدو، كانوا يبيعون أيضاً المخدّرات لعصابات المخدرات التي على الحدود

O ve birkaç ekip üyesi onun kendileri için satıyorlarmış.
هو و عدد قليل من أفراد الطاقم الأخرين الذين يبيعون من تلقاء أنفسهم

Dünya çapında yılda yaklaşık 20,000 adet satıyorlarmış.
يبيعون حوالي 20,000 في السّنة عالمي

Taş şovu için çalıntı taşlar satıyorlarmış.
لقد كانا يبيعان ألماساً مسروقاً لمعرض المُجوهرات.

Biri ATMlerin içine kart numaralarıyla şifreleri çalmak için küçük tarayıcılar yerleştirmiş ve bunları internette satıyorlarmış.
احد ما , قم بوضع ماسح صغير في جهاز الصراف الآلي لسرقه ارقام البطاقات والرقم السري والتي يبيعونها عبر الانترنت

Git bak bakalım ne satıyorlarmış Bones.
أذهي و أنظري بماذا يتاجرون يا عظام ماذا ؟

Meğerse yanında gözleme de satıyorlarmış.
لقد حدث و أن كانوا يبيعون الأقمشة فحسب

New York'ta kıyafet satıyorlarmış diye duydum.
أعتقد أنهم يبيعون ملابس في نيويورك

Sinemada donut satıyorlarmış falan.
مثل انهم يبيعون .. الكعك المحلى في دور السينما او ايا يكن .

Bir şeyler satıyorlarmış.
يبدو وكأنهم كانوا يبيعون شيئاً

"6 katlı pasta" satıyorlarmış!
يبيعون شيء، باسم "الكعكة بطبقات"!

Overtons içki yasaklarının düzenlendiği tarihten beri yasadışı madde satıyorlarmış.
كان آل (أوفرتون) يبيعون المواد غير القانونيّة بالبلدة منذ حظر الكحول.

Senin kaybettiğini söylediğin malı satıyorlarmış.
كانا يبيعان منتجاً تقول إنه فقد

Benim ayakkabılarımı satıyorlarmış.
إنهما يبيعان أحذيتي.

Arnavutlar, onlardan silah mı alıyormuş ya da satıyorlarmış?
يشتري الألبانيون الأسلحة و يبيعونها لهم؟

Duyduğuma göre Hotshot'ta bastığımız metamfetamin laboratuvarında şimdi de V satıyorlarmış.
يُشاع في الشارع أن المختبر الذي داهمناه في (هوتشوت)، يتاجرون بدم المصاصين الآن